35 milyar 850 milyon TL gider,
32 milyar 800 milyon TL gelir,
3 milyar 50 milyon TL açık öngörülüyor.
Bütçede en büyük ödenek;
Bütçenin yüzde 49.41’ine denk gelen 17 milyar 715 milyon 104 bin 700 TL ile Maliye Bakanlığına ayrıldı.
“Personel giderleri için ise 11 milyar 614 milyon TL 144 bin TL olarak belirlenip giderler kısmına ilave edildi.”
Devlet büyüklerimiz ve konunun uzmanları karar verip her sene itina ile hazırladıkları, eğitimin gelişimi için bir önceki yıl yapmış oldukları harika çalışmaları ön görerek;
2023 bütçesinde en yüksek ikinci payı 4 milyar 130 milyon 908 bin 200 TL ile Milli Eğitim Bakanlığına vermişler;
Alt yapı, haberleşme, içme ve sulama suyu projeleri ile reformlar yapılması yönünde adımlar atıldığı vurgulanarak e-Devlet, e-Bütçe, gümrük ve vergide otomasyona geçiş çalışmalarının sürdürüleceği ifade etmiş büyüklerimiz,
Her zamanki gibi sadece, "Adımlar atılacak ve geçiş çalışmaları sürdürülecektir." denilmiş.
Kısacası kararlılık yok, halletme yok, bitirme yok, sorun çözme yok. Sürüncemede ve muallakta kalacak bir ton laf kalabalığı.
Biz varız diyen muhalefet, sendikalar, okul aile birlikleri, sivil inisiyatifler bir önceki yıl beyan edilen Milli Eğitim bütçesi ile neler yapıldığını sorguladı mı dersiniz?
Kocaman HAYIR…
En büyük sıkıntımız olan ve deprem sonrasında gün yüzüne çıkan, yıllardır kanayan en büyük yara okullarımızın durumu.
Bakanlığın açıklamış olduğu bütçeyle sorunlu okullarımızın tamiratı, tadilatı ve onarımı rahatlıkla ve ivedilikle çözülebilir.
Konuyla ilgili tüm paydaşların ortak çalışması ve ortaya koyacakları irade ile yaşanan bu sıkıntılı süreci en kısa sürede çözebiliriz.
Sorunlu okullar tespit edilip birinci, ikinci, üçüncü öncelikli olarak nitelendirilir,
Önceliklerine göre hasar ve tadilat yöntemleri belirlenir,
Oluşturulan komisyonlarla denetimler bakanlık, ilgili odalar ve okul aile birlikleri tarafından takip edilir,
Kamu yararı öncelikli olması nedeni ile devlet, tadilat ve onarımları yapacak firmalara vergi muafiyeti uygulayarak maliyeti ve işi alan firmayı motive edebilir.
İşte burada anlaşılması gereken konu şudur:
Bütçeyi meclisten geçirip rakamları beyan etmek değil, mevcut bütçeyi vatandaş için en verimli şekilde kullanmak, hükümetlerin birincil sorumluluğu olmalıdır.
Bir yerden başlamamız gerekiyorsa... o da eğitim olmalıdır.