“Sayın Tatar’ın ortaya koyduğu vizyon bizi bir yere taşımaz”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da yaptığı konuşmanın sürpriz olmadığına vurgu yapan Akansoy, “Çözüme dönük olarak, biz çözüm için gerekli adımları atmaya hazırız yaklaşımı, uluslararası gelişmelere bağlı olarak Türkiye’nin pragmatik bir tavır içinde olabileceğini bize göstermektedir” dedi. Uluslararası gelişmelere bağlı olarak ülkelerin pozisyonlarını değiştirebileceğine dikkat çeken Akansoy, “Önemli olan hak ve çıkarların korunmasıdır” ifadelerini kullandı. TBMM’den geçen tezkereyle ilgili de konuşan Akansoy, metni, “Kavram kargaşası içeren bir metin” olarak niteledi. Kavram kargaşası içerisinde yol alabilmenin mümkün olmadığına işaret eden Akansoy, söz konusu tezkerenin oybirliğiyle geçmediğini anımsattı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “çözüm için gerekirse yine adımlar atılır” yaklaşımının önemine vurgu yapan Akansoy, söz konusu durumun “irade beyanı” olduğunun altını çizdi. “Kendisi Federasyon noktasının artık gerçekleşemeyeceğine inanıyoruz açıklaması da vardır. 2004 ve 2017 sonuçları bağlamında bir inanç belirtiyor. Kesinlikle olmaz gibi bir söylem geliştirilmedi. Bu da dikkate değerdir” diyen Akansoy, Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşmanın, Holguin’in Kıbrıs konusunda ipleri elinden bırakmamış olmasının, önümüzdeki süreçte üst düzey toplantıların gündemde olduğunun ortaya koyulduğunu belirtti. Eylül ayında BM genel kurulundan sonra, tarafların bir araya gelebileceğini ifade eden Akansoy, “KKTC’nin tanınması veya Sayın Tatar’ın ortaya koyduğu siyasi vizyon ise bizi herhangi bir yere taşımaz” dedi. Kıbrıs’ta çözüm istediklerinin altını ısrarla çizen Akansoy, karşılıklı kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir çerçeveye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Söz konusu çerçevenin BMGK kararlarında mevcut olduğuna işaret eden Akansoy, “Çözüm istiyorsanız, bu karşılıklı kabul edilebilirliktir” diye konuştu.
“Kıbrıs Türk insanı, ne olup bittiğiyle ilgili bilgi sahibi olmalı”
BMGK kararları oluşurken, her bir kararın, Kıbrıs’ın her iki tarafındaki görüşlerin sonucu oluştuğunu söyleyen Akansoy, çözüm konusunda net olduklarının altını çizdi. “Çözüm noktasında varılan mutabakatlar üzerinden devam etmek, sonuç odaklı müzakereler demektir” diyen Akansoy, Kıbrıs Türk tarafındaki temsilcinin bu bağlamda “dik” durması gerektiğine işaret etti ve Ersin Tatar’ın bunu yapamadığını kaydetti. Akansoy, “Azerbaycan bile bir ticaret ofisi açamadı buraya, bırakın tanımayı. Bir tabela bile çakılamadı. Kıbrıs Türk halkını yanıltmanın bir alemi yoktur. Sloganlarla konuşmuyoruz. İki temel nokta var. Çözüm ve çözümsüzlük. Çözüm istiyorsanız yol bellidir” dedi. Asım Akansoy, Kıbrıs Türk halkının, Ersin Tatar’ın izlediği politikalarla bir yere varamayacağını vurguladı. “Kıbrıs Türklerin varoluşu ve içinde bulunduğu durumdan çıkışı, BMGK kararları ekseninde hareket edilmesiyle mümkündür” diye konuşan Akansoy, yol haritalarının da belli olduğunun altını çizdi. “Bir ülke eğer kendi kendini yönetemiyorsa, o ülkenin önceliklerini demokrasi üzerine kurması gerekiyor. Kendi kendini yönetmek esastır, önceliktir” diyen Akansoy, UBP’ye bir dönem önce yapılan ağır müdahalenin etkilerini, tüm toplumun yaşadığını belirtti. “Toplum, seçmediği bir hükümetin etkisi altındadır. Bu hükümetin beceriksizliğinin bir kaynağı da siyasi sorumsuzluğudur” diyen Akansoy, halktan desteğini almayan bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Asım Akansoy, “Kıbrıs Türk insanı ne olup bittiğiyle ilgili bilgi sahibi olmalıdır. Gerçekten bir müdahale varsa, bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Bu sorunu yeniden yaşamak utanç vericidir. Sayın Olgun Amcaoğlu’nun, Kutlu Evren’in konuşması gerekiyor” diye ekledi.