SAĞLIK

Beslenmede denge: Hem ruha hem vücuda iyi geliyor

Diyetisyen Süeda Gürdağ, sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayarak, sağlıklı gıdaların fiziksel sağlığı güçlendirirken, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yarattığını belirtti. Her öğünde karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağların dengeli tüketilmesi gerektiğini söyleyen Gürdağ, ayrıca, gıda güvenliği açısından pişmiş yemeklerin uygun sıcaklıklarda saklanmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

Abone Ol

 Diyetisyen Süeda Gürdağ, sağlıklı gıdayı, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri yeterli ve dengeli bir şekilde sağlayan, işlenmemiş veya minimum düzeyde işlenmiş, doğal ve besleyici gıdalar olarak tanımlayarak, "Bu gıdalar, enerji, vitamin, mineral, protein, lif, sağlıklı yağlar ve karbonhidratlar açısından zengin olup, vücudun doğru şekilde çalışmasına yardımcı olur" dedi.

SAĞLIKLI GIDALAR HEM FİZİKSEL HEM RUHSAL SAĞLIK İÇİN GEREKLİ

Gürdağ, "Sağlıklı gıdalar, bağışıklık sistemini güçlendiren vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindir. Bu sayede kronik hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltır. Sağlıklı gıdalar ruh sağlığını olumlu yönde etkilerken bilişsel fonksiyonların desteklenmesinde de etkilidir. Özellikle B vitaminleri (özellikle B6 ve B12), serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretiminde rol oynar. Bu maddelerin dengesi, ruh hali üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Bağırsak mikrobiyotasıda, ruh hali üzerinde etkili olabilir. Probiyotikler ve lifli gıdalar, bağırsak sağlığını destekler ve bu da genel ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Sağlıklı gıda seçimi ile vücudun enerji ihtiyacı dengeli bir şekilde karşılanır. Protein, kompleks karbonhidratlar ve sağlıklı yağların dengeli tüketimi, kişinin enerji seviyesini artırarak, gün boyunca daha verimli ve aktif olmasını sağlar" dedi.

KARBONHİDRAT, PROTEİN VE SAĞLIKLI YAĞLAR HER ÖĞÜNDE TÜKETİLMELİ

Diyetisyen Süeda Gürdağ, her öğünde karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağların dengeli bir şekilde bulunmasına özen göstermek gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Açlık hissini kontrol altında tutmak için kuruyemişler, yoğurt, meyve vb. sağlıklı ara öğün alternatifleri tercih edilmelidir. Yeterli su tüketimine önem verilmelidir. Tam tahıllar, meyve, sebze ve baklagillerden zengin beslenerek lif alımı artırılmalıdır. Şekerli yiyecekler ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Bunun yerine meyve gibi doğal şeker kaynakları tercih edilebilir. Özellikle yoğun bir gün için öğünlerin önceden planlanması sağlıksız atıştırmalıklardan sizi korumaya yardımcı olacaktır."

OBEZİTE RİSKİNİ AZALTIYOR

Dengeli ve besleyici gıdaların düzenli olarak tüketilmesinin vücut ağırlığının kontrol altında tutulmasına yardımcı olduğunu kaydeden Gürdağ, "İşlenmiş ve yüksek şeker içeren gıdaların aksine, sağlıklı besinler daha uzun süre tok tutar ve aşırı kalori alımını engeller. Bu da obezite riskini azaltır" diye konuştu.

GIDALAR İÇİN TEHLİKELİ SICAKLIK: 5-63°C

Ev ortamında hazırlanan gıdaların buzdolabına konmadan önce kaç derecede ve ne kadar sürede soğutulması gerektiği konularında da konuşan Gürdağ, "Gıdalar için 5-63°C tehlikeli bölge olarak adlandırılır. Gıdalar ne kadar uzun süre bu sıcaklıklarda kalırsa o kadar hızlı mikroorganizmaların hastalığa sebep olacak sayıya ulaşması meydana gelecektir. Bu sebeple yiyeceklerin pişirildikten sonra 2 saat içinde buzdolabına girmesi için uygun sıcaklığa indirilmesi gerekir. Eğer ortam sıcaklığı 30°C veya daha fazlaysa 1 saat içinde buzdolabına konması için uygun sıcaklığa düşürülmesi gerekir" dedi.

Gürdağ, pişmiş et ve etli yemeklerin uygun koşullarda soğutulduktan sonra buzdolabında ortalama 3-4 gün; sebze yemeklerinin ise ortalama 3-5 gün saklanabileceğini söyledi.

Diyetisyen Gürdağ, "Kırmızı et için minimum 63°C, hindi ve tavuk için minimum 74°C merkez nokta sıcaklığına ulaşılması önemli. Yetersiz pişirmek patojen mikroorganizmaların faaliyetlerine devam etmelerine ve gıda kaynaklı hastalıkların oluşmasına neden olabilir" uyarısında bulundu.