Din mi düşman yoksa Din’e mi düşmansınız..?
Orta Eğitim yıllarında “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi almış birisiyim.
Neler öğrendim bu derste..?
İki ayrı başlıkta sıralamak lazım.
Çünkü ders, isminden de anlaşılacağı üzere, iki farklı bölümden oluşmaktaydı.
Din Kültürü bölümünde kendi dinimizi öğrendik.
Tarihini öğrendik, gereklerini öğrendik.
Diğer dinleri de öğrendik.
Hem tarihlerini, hem de kitaplarını..
Dersin “Ahlak Bilgisi” bölümündeyse iyi birer birey olmayı öğrendik.
İnsanlara saygılı davranmayı, toplumun kurallarına uymayı, yasalara uymayı öğrendik.
Tam altı yıl sürdü bu eğitim.
Din İşleri’nden gelen bir din görevlisi verdi bize bu eğitimi.
Yani bir imam.
Üzerinden 30 yılı aşkın bir zaman geçti.
Ne ülkedeki laiklik zarar gördü ne de biz..
Bugün hala aynı eğitim var mı bilmiyorum.
Ama umarım vardır.
Çünkü bir ihtiyaç.
Birileri aleyhte konuşup feveran etse de, bu gerçek değişmez.
“Din Eğitimi” mutlaka olmalı..
“Ahlak Kültürü” mutlaka olmalı..
Toplum olarak buna ciddi ihtiyacımız var.
Bazı kesimlerin din eğitimini “tehdit” dini de bir “düşman” gösterme gayretleri aslında bu ülke için ciddi bir “tehdit” ve de “düşmanca” davranıştır.
Din adamlarının verdiği eğitimden bu ülke zarar görmez.
Din eğitiminin yaygınlaşması bu ülkenin yapısına zarar vermez.
Aksine büyük faydası olur.
En fazla ihtiyacımız olan “ahlaki değerlere” acilen ve tam anlamıyla ulaşabilmemizin yegane yolu budur.
Hem ülkedeki yolsuzluklardan şikayet edeceksin, hem de ahlak eğitimine karşı çıkacaksın.
Gerçekten anlaşılır bir durum değil..
Yoksa aslında gayet anlaşılır bir durum mu söz konusu..?