Doğu Akdeniz Bilgisel – 1

Abone Ol

Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de ilk olarak 2004 ve sonra ortalama 2012den bu yana 10 yıldır Doğu Akdeniz'de Mavi Vatan'da hem Türkiye hem KKTC için vermiş olduğu mücadeleyi,gösterdiği kararlılıkla Atalarımızın emanet ettiği Rezervleri nasıl koruduğu hakkında bilgiseli yazıyorum.

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Doğu Akdeniz’de ortaklaşa düzenlediği, Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma-2019 Davet Tatbikatı sona ermişti Türkiye’nin Akdeniz’de sondaj faaliyetleri ile adeta çılgına dönen Batı alemi ve İsrail’e karşı gövde gösterisi yapan Türkiye ve KKTC ordusundaki askerlerin üniformasındaki “patch” (peç) ise anlayanlara önemli mesajlar taşıyordu.

Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir pilotta bulunan peç, 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı’nın çıkarma parolasına atıfta bulunuyor.

İngilizce yazılı kabartmada, ‘Ayşe tatile çıktı’ ifadesi yer alıyor. 

Kıbrıs adasının üzerine yerleştirilen savaş uçağının yanı sıra peçte, KKTC ile Türkiye bayrakları yan yana yer alıyor.

Peçte kullanılan F-100 Super Sabre savaş uçağı, TSK’nın Kıbrıs Barış Harekâtı’nda sabit kanatlı hava gücünün bel kemiğini oluşturuyordu.

Ayrıca peçi taşıyan pilotun isminin Ayşe olması da peçi daha anlamlı kılıyordu.

Libya bugüne nasıl geldi ?

Muammer Kaddafi'nin 2011'de, Orta Doğu'nun dört bir yanında "Arap Baharı" devam ederken devrilmesi ve ardından linç edilmesi Libya’da güç boşluğu yarattı. 

42 yıllık Kaddafi rejiminin ardından Libya’da 2012’de ilk demokratik seçimler yapıldı.

Mahmud Cibril liderliğinde bir hükümet kuruldu, ancak ülkede NATO’nun desteğiyle Kaddafi’yi deviren isyancı milislerin (Hafter) çoğu hâlâ varlığını sürdürüyordu.

Trablus’taki yeni hükümet, milislere söz geçirmeyi başaramadı ve merkezi hükümet demokratik kurumları sürdürebilecek, düzeni sağlayabilecek noktaya gelemedi. 

Milis gruplar ülkenin çeşitli varlık ve yapılarına el koyarken, Trablus’un bunları durduracak güçlü bir ordusu yoktu; milis liderler boşluktan faydalanarak ülkede siyasi güç elde etme yarışına girişti.

Trablus Genelinde başlayan 2014 yılında ki yaşanan çatışma, iç savaşı tüm ülkeye yayılacak bir boyutta yeniden alevlendirdi.

Ülkenin farklı noktalarında kurulan farklı hükümetleri çeşitli silahlı gruplar desteklemeye başladı.

Taraflar kendilerini bir açmazın içinde buldu. İç savaş başladıktan bir yıl sonra, 2015’te, Birleşmiş Milletler Trablus’ta Fayez Al-Sarraj liderliğinde bir hükümet kurulmasına destek verdi.

Bu vesileyle bugün Batı ülkelerinin çoğunun desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulmuş oldu.

Burada bir parantez açmam gerekir.

O yıllarda Yasal yollarda evet Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek verildi ve seçimlerde de kazanan da UMH oldu.Lakin Günümüzde olmak üzere o günlerde de Hafter’e ciddi silah yardımı yapılıyor ve fonlanıyor idi. 

Yaklaşık 1 Senedir ise Türkiye hem yasal hem de askeri anlamda Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne en ciddi yardım yapan ülke oldu.

Günümüzde Hafter’in en büyük 4 Destekçisi Rusya,Mısır,Fransa ve BAE'dir.

Mısır yakınlarındaki Tobruk kentinde merkezlenen General Halife Hafter’in liderlik ettiği Libya Ulusal Ordusu’nun kontrolündeki Temsilciler Meclisi ise bu kararı tanımadı. 

Hafter,başına getirildiği Libya Ulusal Ordusu’nu 2014 yılındaki güç boşluğundan faydalanarak, ardından da bazı milis gruplarla ittifak kurarak güçlendirdi.

Sırtını Ulusal Ordu’ya dayayan Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ve Hafter, başkent Trablus’ta hak iddia etti. 

Bu sürecin ardından, zaten senelerce diktatörlük ve çatışmalarla yıpranmış ve istikrarı unutmuş Libya’da birbirine rakip iki hükümet oluştu.

Libya’da Mevcut Durum ne ?

2019 Nisan ayında Hafter güçleri Trablus’a doğru ilerlemeye başladı.

Bu, iç savaşta yeni bir dönem başlattı ve Libya’da yaklaşık 8 yıldır süren çatışmalar dünya ve Türkiye basınında geniş yer bulmaya başladı. 

Uzun süre boyunca birbirine karşı savaşmış milis gruplar BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin bayrağı altında birleşerek bu kez Hafter liderliğindeki ‘Libya Ulusal Ordusu’ ile savaşmaya başladı.

Bu çatışmalarda BM destekli hükümet için savaşan kuvvetler Hafter’in başkente yürüyüşünü yavaşlatmayı başardı.

Libya Ulusal Ordusu geçen 9 aya rağmen başkent Trablus’u ele geçirmeyi başaramadı. 

Bu sürecin en büyük destekçisi UMH’nin Yanında Duran Türkiye ve TSK oldu.

Libya’ya çok sayıda zırhlı araç ve obüs gönderildi.

Aynı şekilde UMH’ye Bayraktar TB2 İHA’sı satıldı.

Bu ikili ilişkilerin zemininde ise Türkiye-Libya arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge yatıyor. 

Türkiye bu anlaşmanın önemine geç de olsa farkına vardı.

Bu anlaşma sayesinde E ve F parselleri oluştu ve Yunanistan’ın iddia ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesini adeta yırtıp çöpe attı.

Türkiye bu nedenle UMH’ye desteğini sürdürüyor ve sürdürmekte kararlı.

 

DEVAMI YARIN