Fenerbahçe Güney Kıbrıs’ın AEL takımı ile eşleşince kuşlar yeniden havalandı.
Hangi kuşlar mı..?
Bizim çığırtkan kuşlar..!
Koro şeklinde başladılar şakımaya.
“Onlar maç yapacak, peki biz ne olacağız” şeklinde.
Aslında soru çok da yanlış değil.
Ama hedefi yanlış.
Bu sorunun sorulması gereken biz değiliz.
Türkiye de değil.
Tek muhatabı Rum tarafıdır.
Çünkü bize ambargo onların yüzünden uygulanmakta.
İlk maç geride kaldı.
İstanbul’da oynandı.
Bu hafta ikinci maç var.
Larnaka’da oynanacak.
Ve bizim kuşlar yine devrede.
“Fenerbahçe Ercan’dan gelsin” diye.
Gelsin, benim için dert değil.
Aksine hoşuma da gider.
Kendimi bildim bileli Fenerliyim çünkü.
Gideriz Ercan’a ve karşılarız takımımızı.
Coşkuyla bağrımıza basarız.
Sonra da Güney’e geçip maçlarını yaparlar.
Hepsi bu.
Bize çok bir faydası yok aslında.
Nasıl olsa bir çoğumuz hafta sonu uçağa atlayıp İstanbul’a gidiyor ve sevdiğimiz takımı izliyoruz.
Fener Ercan’dan gelse de olur, gelmese de.
“Ercan’dan gelsin” çığlıklarının bir anlamı yok.
Önemli olan ambargoları sogulamak, kaldırılması için çağrıda bulunmaktır.
Popülist çığlıklar yerine doğru hedefe yönelmenin zamanı gelmiştir.