Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, işgal altındaki Batı Şeria'nın Eriha kentinde hayvancılıkla uğraşan köylülerin su kaynaklarını ulaşmasını ve hayvanlarının meralarda otlamasını engelliyor.
Eriha kentinde kırsal alanda yaşayan yaklaşık 120 Filistinli ailenin, İsraillilerin saldırılarının artması nedeniyle El-Uca su kaynağına ulaşmaları ve hayvanlarını sulamaları engelleniyor.
Yaklaşık 3 ay önce Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden biri El-Uca su kaynağı yakınlarında "kaçak yerleşim" kurdu. Bölgedeki Filistinliler, koyun sürüsü sahibi bir İsraillinin bölgeyi gasp ettiğini ve Filistinlileri yerlerinden etmek amacıyla sulama suyuna erişimlerini engellediğini belirtiyor.
Batı Şeria'nın doğusundaki Ürdün Vadisi'nin en önemli su kaynaklarından biri olan El-Acu su kaynağı, suyun bolluğu nedeniyle Filistinlilerin yaz aylarında da başvurduğu bir turizm merkezi olma özelliği taşıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu yerleşimler, yasa dışı sayılıyor.
Geçimini tümüyle hayvancılıkla sağlayan yaklaşık 120 ailenin yaşadığı bölgenin yerel yöneticisi Muhammed Raşid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistinlilerin yaşadıkları toprakların ve su kaynaklarıyla ilgili derin endişe içinde olduklarını söyledi.
İsrail'in 1967 yılında Batı Şeria'yı işgal etmesinden bu yana, bölgede kurdukları baraka evler ve çadırlarda yaşadıklarını belirten Raşid, hayvancılıkla uğraşan Filistinli ailelerin meraların ve su kaynaklarının olması nedeniyle bu bölgede oturduğunu, mera ve su olmadan hayvan yetiştiriciliğinin mümkün olmadığını anlattı.
- Kasıtlı provokasyonlar
İsraillilerin kasıtlı provokasyonlar yaptığını dile getiren Raşid, "Filistinliler burada yıllardır sakin bir hayat yaşıyor ancak yaklaşık 3 ay önce kırsal alana halkı göçe zorlamak, baskı oluşturmak ve daha fazla toprağa el koymak için kaçak yerleşimler kurarak huzurlarını bozdular. Filistinliler evlerinden sadece onlarca metre uzaklıktaki kaynak suyundan koyunlarını suluyordu, oradan su getiriyordu ancak şimdi Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler buna engel oluyor. Yerleşimciler, özellikle hayvanların sulamaya götürüldüğü saatleri bekleyerek, Filistinli çobanların yollarını kesiyor, su kaynaklarına ulaşmasını engelliyor ve hayvanları korkutuyor." şeklinde konuştu.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, İsrail askerinden ve polisinden güç aldıklarını vurgulayan Raşid, şunları kaydetti:
"Bir gün bir yerleşimci sürüsüyle beraber bölgeye gelerek provokatif eylemlerde bulundu. İsrail polisiyle iletişime geçsek de nafile. Bunun tam aksi olsaydı, birisi yerleşimciye saldırsaydı polis 5 dakikaya kalmaz gelirdi. Askerler yerleşimcilerle işbirliği içinde. Genelde yerleşimciler bölgeye gelmeden önce çok erken saatlerde hayvanları sulamaya gidiyoruz ama askerler yerleşimcileri arayarak bizim gittiğimizi haber veriyor ve hemen yolumuzu kesmek için geliyorlar."
- Su borularına sabotaj
Yaklaşık 200'den fazla küçükbaş hayvanı olduğunu ancak bu kışkırtmalar nedeniyle satmak zorunda kalabileceğini ifade eden Raşid, su kaynaklarına ulaşmadan hayvan yetiştiriciliğinin mümkün olmadığını vurguladı.
Raşid, bölgedeki diğer aileler gibi tankerlerle su taşımak zorunda kaldıklarını ancak bunun zor ve maliyetli olduğunu dile getirdi.
İsrail polisinin, su tankeri kullanan sürücülere sıklıkla sebepsiz yere trafik cezası kestiğini de aktaran Raşid, "Hayvancılık telafi edilir ama toprak ve su kaybı telafi edilemez." ifadelerini kullandı.
Su dağıtımı için bölge halkının kaynaktan plastik borular uzattığına işaret eden Raşid, halkın Filistinlilerin topraklarını gasbeden "İsraillilerin vandalizmine" karşı güvende olmadığını tekrarladı.
Bölge sakinlerinden İbrahim Kaabi de "Borulardan gelen su 40 dereceye yaklaşan veya aşan yüksek sıcaklıklara ulaşması nedeniyle kullanılamıyor. Ayrıca borular zaman zaman yerleşimciler tarafından kesiliyor ve bunların hesabını soracak kimse yok." dedi.
Yaklaşık 300 koyun sahibi olan ancak su bulunmamasının hayvanların hayatını tehlikeye attığını aktaran Kaabi, "Evlerimize ve sürülerimize su getiremeden günler geçiyor." diye konuştu.
- Sistematik saldırılar
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi yetkilisi Emir Davud, El-Acu su kaynağının durumunun, Batı Şeria'daki özellikle de Ürdün Vadisi bölgesindeki diğer su kaynaklarının durumuyla aynı olduğunu belirtti.
Davud, "7 Ekim'den bu yana İsrailli yerleşimciler tarafından Filistin su kaynaklarına 63 saldırı kaydedildi. Bunların çoğu Batı Şeria'nın kuzeyinde gerçekleşti." dedi.
Batı Şeria'daki toplam kaynak sayısının yaklaşık 530 olduğunun tahmin edildiğini aktaran Davud, buna Filistin topraklarının İsrailliler tarafından gasbedildiği alanların yakınındaki 60'tan fazla kaynağın da dahil olduğunu kaydetti.
Gazze'ye saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'nın doğusundaki 25 bedevi topluluğunun yerinden edildiğini paylaşan Davud, "Batı Şeria'nın doğusundaki Ürdün Vadisi'nde ise yüzlerce topluluk mülklerin yok edilmesi, araçlara el konulması, koyun hırsızlığı, para cezaları gibi sistematik saldırılara maruz kaldı." diye konuştu.