Yazının başlığındaki sıra çok önemli.
İlk önce kimin ya da en son kimin yazıldığı değil.
Arada kimin olduğu önemli.
Evet, öğrenciler arada..
Son trend gündemimiz olan Eğitim Bakanlığı ile Öğretmen Sendikaları arasındaki “kavga”da ne yazık ki ezilen bir kez daha öğrenciler oldu, oluyor ve görünen o ki daha da olacaklar..
Konu şudur ya da budur; veyahut kim haklı kim haksız bu yazının konusu değil.
O apayrı bir yazı konusudur.
Benim esas işaret etmek istediğim öğrencilerin telafisi mümkün olmayan mağduriyetleridir.
Öncelik budur.
Öğrencilerimiz sınav haftasındalar.
Sınavlarını verecekler ve karne alacaklar.
Son sınıf olanlar da mezun olacak.
Bir çoğu da üniversiteye başlayacak.
Ama olmuyor.
İşler yolunda değil.
Öğretmenler grevde.
“karneleri vermeyiz, notları açıklamayız, sınavları yapmayız” diyorlar.
Ve bunun için de grevdeler.
Ülke genelinde.
Bakan da aynı psikolojide.
“geri adım atmam” diyor.
İpler iyice gerilmiş durumda.
Peki şimdi ne olacak..?
Elbette grev sonsuza kadar sürmez.
Bir yerde işler değişecek.
Ama kaç gün sonra..?
Ve kaybolan ders günleri ne olacak..?
Öğrencilerin ders kayıplarının telafisi çok kolay olmayacak.
Ders yılını uzatarak bunu yüzde yüz sağlayamazsınız.
Öğrencinin grev süresinde kaybolan motivasyonunu sağlayamazsınız.
Zaman alır.
Tüm bunları bilen sadece ben miyim..?
Hayır tabii ki..!
Hemen herkes bu durumun farkında.
O zaman neden böyle oluyor..?
Acaba öğrencileri çok da umursayan yok mu..?
Yanıtı siz verin..
Benden bu kadar...