Bu bir tekrar yazısı olacak, itiraf etmeliyim.
Ben demiştim modunda bir yazı geliyor.
Ama ben demiştim.
Hani, Başbakan Üstel hükümetinin geride kalan yılını anlatmak üzere bir basın toplantısı düzenlemişti.
Orada yaptığı açıklamalar üzerine “bu bir seçim manifestosudur” demiştim.
Ve “devamı mutlaka gelecek” diye de eklemiştim.
Haklı çıktım.
Ama aslında ben sadece malumun ilanını yapmıştım sadece.
Çok açık ve barizdi.
UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel 25 Haziran’daki ara seçimi kazanmayı çok istiyor.
Çünkü eğer CTP kazanırsa ülkedeki iç siyasi dengeler değişecek.
Çok ciddi bir dip dalgası oluşacak.
Hükümetin buna dayanması çok zor ve hatta imkansız.
Üstel de bunu çok iyi biliyor.
İşte bu nedenle seçime dört elle sarıldı.
İşi sıkı tutuyor.
Seçim gezilerine ağırlık verdi.
Ülke genelindeki örgütlerle sürekli istişare halinde.
Tam bir genel seçim havası gibi.
25 Haziran’daki seçimi kazanıp hem ülke içinde hem de parti içinde rahat bir nefes almayı hedefliyor.
Bir taşla iki kuş hesabı.
Bakalım bu hesaplar tutacak mı.
Çünkü CTP başta olmak üzere diğer partiler de o tek koltuğu istiyor.
Çok iyi adaylar var.
CTP bile yıllardır gazeteci kimliğe ile toplumda yer bulmuş bir isim olan Sami Özuslu sahaya sürdü.
Çok iyi bir isim, güçlü bir aday.
Ama o noktada CTP içinde de aynı az önce UBP için yazdığımız bazı dalga beklentileri mi var sorusu aklımıza gelmiyor değil.
Geliyor.
Ama bunu sonraya bırakalım.
UBP ile başlamıştır.
UBP ile bitirelim.
25 Haziran’daki ara seçim hem UBP hem hükümetteki diğer partiler hem de Üstel’in şahsında oldukça büyük öneme haiz.
O nedenle de bu seçime yönelik ikinci manifestoyu dün açıkladılar.
Sosyal konut projesine ilişkin protokol imzalandı.
Aslında yeni bir fikir değil.
Uzun bir zamandır gündemde olan bir modeldi.
Belli ki seçimle birlikte hız kazanıp hayat bulmuş.
Güzel bir adım.
Çok faydalı olacak.
Bakalım seçime yönelik bir sonraki adım ne olacak..?
Onu da görmek için çok beklemeyeceğiz..
Şimdilik sadece bu kadarını söyleyelim…
Bekleyelim..
Ve görelim..