Sevgi ve Nefret Düzenbazlığı

Abone Ol

Bakmayın 2 lafından biri Türkiye olanlara.

“Türkiye’siz” olmaz diye laf satar.

Arkadan başka kurnazlık gelir.

“Türkiye ile olmaz” diye inzibatlık yapar.

Arkadan paça yalar.

Bu iki cenahın derdi Türkiye’yi kullanma hasleti.

Kimsecikleri sevmezler.

Kimseciklerden de nefret etmezler.

Tek dertleri ceptir.

Ya sevgiden nemalanmak.

Ya nefretten çıkar sağlamak.

Cepleri, vicdanlarını imha etmiştir.

Hicap da duymazlar.

Çünkü, konjonktürel seven/sevmeyendirler.

*****

Ha bir de bu 2 grup dışında olanlar var.

Çoğunluklar.

Sevgiyi dile dolamayanlar.

Benimsemeyi etiketlemeyenler.

Bunlardır zaten gerçek hissiyatı ebedi kılanlar.

Tarihsel kardeşliği bilenler.

Bilip de içselleştirenler.

Siyaset bazlı değerlendirme yapmayanlar.

Devletten Devlete ilişkiyi savunanlar.

El ense ilişkisinden rahatsızlık duyanlar.

Tarihsel bağı, konjonktüre değişmeyenler.

*****

Ve lakin ne acı ki bugün etraf düzenbaz dolu.

Torba dolusu yalakalık yapanlar.

Köpürte köpürte hasmanelik yaşayanlar.

İşte bu tiplere hiç tevessül edilmemeli.

Hem ayrıca nefret varsa ve gerçekse.

Bu gerçek, çıkar içermeli mi?

HAYIR.

Veyahut sevgi varsa ve gerçekse.

Bu gerçek, menfaat içermeli mi?

HAYIR.

O zaman bu düzenbazlık ötelenmeli.

Belki de safra gibi atılmalı.

Ama her halükarda elimine edilmeli.

Ebediyete kadar hem de.