Hastaneden yapılan açıklamaya göre, omurganın 10 dereceden fazla oranda eğriliği olarak tanımlanan skolyoz hastalığı, bebeklikten yetişkinliğe kadar farklı nedenlerle ortaya çıkabiliyor.
Yapısal anatomik bozukluklar, travmalar, tümörler, kalça ve ayak deformiteleri, bel fıtığı, kas hastalıkları ve nörolojik rahatsızlıklar, skolyozun sebepleri arasında yer alıyor. 10-18 yaş aralığında ortaya çıkan ve nedeni tam olarak bilinmeyen "Adolesan İdiopatik Skolyoz" ise en sık rastlanan skolyoz tipi olarak öne çıkıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Fatma Şeker, skolyozun çeşitli tedavi yöntemleri olduğunu kaydederek, "Boy uzaması devam eden hastalarda 20 derecenin altındaki skolyozlar, erken teşhis edilirse fizik tedavi ve hastaya özel egzersiz programıyla tedavi edilebilir. Ancak 20 derece üzerindeki vakalarda, korseleme tedavisi ek olarak uygulanır. Skolyoz derecesi 40'ın üzerindeyse, genellikle cerrahi müdahale gerekir." ifadelerini kullandı.
Skolyozlu hastalarda, genellikle eğrilik dışında başka belirtilerin görülmediğini belirten Şeker, düşük seviyeli skolyozların farklı nedenlerle yapılan muayene ve grafilerde hekimler tarafından tespit edildiğini aktardı.
- "Zamanla, sırt ve bel ağrısı gibi şikayetler gelişebilir"
Hastalığın tespitinde kullanılan yöntemleri anlatan Şeker, skolyoz muayenesinde en yaygın kullanılan yöntemlerden birinin "Adam's Testi" olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu testte, hastaya postür analiz cetveli önünde eğilmesi istenir ve omurgadaki eğrilik ile sırtta yükseklik farkı gözlemlenir. Genellikle başlangıç aşamasında skolyoz olan kişiler ciddi bir ağrı hissetmez. Ancak omuzlarda, kürek kemiklerinde ve leğen kemiklerinde görülen seviye farkları, ailelerin dikkatini çekebilir. Zamanla, sırt ve bel ağrısı gibi şikayetler gelişebilir. Temel sorun, bozulmuş omurga yapısının neden olduğu asimetrik kas hareketlerinden kaynaklanan ağrıdır. Skolyozdan şüpheleniyorsanız, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına başvurmanız önemlidir."
Skolyoza neden olabilecek kas hastalıkları, nörolojik hastalıklar, ortopedik deformiteler, bacak uzunluk farkı veya diğer belirtilerin, muayeneler sırasında tespit edildiğine değinen Şeker, hastalığın derecesi ve tipinin skolyoz grafileri ile değerlendirildiğini, büyüme çekirdeklerinin durumunun ise el veya kalça grafileriyle belirlendiğini bildirdi.
Şeker, başka hastalıkların düşünülmesi halinde, bunlarla ilgili MR, kan testleri, grafiler ve elektromiyografi (EMG) gibi tetkikler isteneceğine işaret ederek, "Adolesan İdiopatik Skolyoz hastalarında, büyümenin durmasıyla skolyozun ilerlemesi de durur. Nihai tedavi ne olursa olsun, skolyozlu hastalara kişiye özel egzersizler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları önerilir." değerlendirmesinde bulundu.