Şu anda var olan durumun bu şekilde devam etmesi durumunda Kıbrıslı Türklerin kaybetmeye devam edeceğine işaret eden Akansoy, “Varlığımızı uluslararası alana entegre edebilmek için yol haritası çizmeliyiz” diye konuştu.
“Sayın Fidan bölge için önemli bir siyasi aktör”
Akansoy, küresel iklim krizi ve Kıbrıs sorununa ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Akansoy, savaşların güçlü insan iradesiyle çözülebileceğini ancak küresel iklim krizinin insan iradesinin ötesine geçtiğini belirtti. Asım Akansoy, “30 yıl içinde karbon kullanımında ciddi önlemler alınmazsa bunun bedeli ağır olacak. İnsanlığın devamı için ekolojik davranış edinmek kaçınılmazdır. Küresel iklim krizine karşı mücadeleyi her şeyin önüne koymalıyız. Çevre bilincini çocuk yaşta öğretmek ve bunu eğitim sistemine dahil etmek zorundayız” dedi. Kuzey Kıbrıs’ta ormanların tahrip edildiğini ifade eden Akansoy, “Eğer çağdaş bir vizyondan bahsedeceksek, ekolojiyi bunun temeline oturtmalıyız. Bu sadece çevremizi değil, sağlığımızı da etkiliyor” diye konuştu. Gazze’de yaşananlara da değinen Akansoy, “Gazze’deki soykırım, insanlığın önemli bir sınavı kaybettiğini gösteriyor. Bu durum, küresel dayanışmanın gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor,” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın rolünü değerlendiren Akansoy, Fidan’ın bölgede önemli bir siyasi aktör olduğunu vurguladı.
“Çözümsüzlük çözüm değildir”
Akansoy, “Hakan Fidan’ın, seleflerinden farklı bir çizgi izlediğini gözlemliyoruz. Sabit fikirli bir yaklaşımı yok, çözüm odaklı ve pragmatik bir tavır sergiliyor” ifadelerini kullandı. Kıbrıs sorununa dair açıklamalarında Akansoy, mevcut belirsizliğin Kıbrıslı Türklerin zararına olduğunu belirterek, “Çözümsüzlük çözüm değildir. Eğer çözüm istiyorsak, görüşlerimizi maksimize ederek değil, ortak noktada buluşarak hareket etmeliyiz” dedi. İki devletlilik fikrine karşı çıkan Akansoy, federal çatı altında iki kurucu devlete dayalı modelin geçmişte hem kuzeyde hem güneyde kabul gördüğünü hatırlattı. Akansoy, “Bu gevşek federasyon modeli, devletlerin daha fazla yetki sahibi olduğu bir yapıyı öngörüyor. Ancak esas mesele, sürecin karşılıklı güven ekseninde devam edip edemeyeceğidir. Bu konuda karşılıklı büyük hatalar yapılıyor.” dedi. Ersin Tatar’ın göreve geldiği günden bu yana herhangi bir resmi görüşme yapmadığını belirten Akansoy, “Herhangi bir resmi görüşme, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ekseninde yapılır. İlk Cenevre görüşmesinden New York toplantısına kadar gerçekleştirilen tüm toplantılar gayri resmiydi. Taraflar arasında gerçek bir uzlaşı sağlanana kadar gayri resmi görüşmeler yapılması ve mutabakat sağlandıktan sonra resmi görüşmelerle bu sürecin tamamlanması gerektiği konusunda sanki bir fikir birliği var” dedi.
“Statükoya geri dönülmez”
Ekim ayında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in davetiyle gerçekleştirilen toplantıda yeni geçiş noktalarının açılmasının gündeme geldiğini hatırlatan Akansoy, “Haspolat kapısı, toplum tarafından destek gördü. Ancak Kıbrıs Rum tarafının geçiş noktaları konusundaki olumsuz tutumu nedeniyle bir ilerleme sağlanamadı,” dedi. Tatar’a Mart ayında gerçekleştirilmesi planlanan 5+1 öncesi çağrıda bulunan Akansoy, “Bu tür önemli toplantılar öncesinde siyasi aktörlerle, siyasi partilerle görüş alışverişinde bulunulmalı. Kıbrıs Türk tarafı olarak nasıl bir yol izleyeceğimizi ciddiyetle ve sorumlulukla belirlemeliyiz. Belirsizlik ortamını sona erdirmek için geçmişte olduğu gibi bugün de mücadele edilmelidir. Tatar toplumsal güçleri yok sayarak yol almaya devam edecekse, farklı görüşlerin yüksel sesle konuşulmasına itiraz etmeyecek.” ifadelerini kullandı. Akansoy, siyasi eşitliğin CTP için pazarlık konusu olmadığını vurguladı ve Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması adına kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti. CTP olarak sorunun çözümü için ortak akla ihtiyaç olduğunu söylediklerini belirten Akansoy, “Bizim tercihimiz Kıbrıs sorununda farklı görüşlerin öne değildir. Bunun sürece zarar verebileceği ifade ediliyor. Ama siz, BM zeminine gelmiyor, belirsizlik siyasetiyle bize zaman kaybettiriyorsunuz. Bu yemeğin pişmesinde toplumun ciddi çoğunluğunu göz ardı ediyorsunuz” dedi. Tatar’ın “federasyon öldü” ifadelerini eleştiren Akansoy, ortaklaşmanın önemine işaret etti. “Sayın Tatar’ın siyasi İddialarının altı boş, Tatar istediği kadar federasyon bitti desin. Bizim için bu tür açıklamaların bir değeri yoktur.” diyen Akansoy, CTP’nin cumhurbaşkanlığı deneyimi yaşamış bir parti olduğunun altını çizdi ve ileride de bu deneyimi yaşayacağını kaydetti. Kıbrıs sorununda varılan mutabakatların çok önemli olduğunu ifade eden Akansoy, “Müzakereler başladığında herhangi bir yol kazası olursa, geçmişte olduğu gibi, var olan statükoya geri dönülmeyecek” dedi. Kıbrıs sorununun yerel bir sorun olmadığını vurgulayan Akansoy, küresel bir sorun olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ta çözümün adı Federal Kıbrıstır. Bunun dışında ortaya konan görüşler, çözümsüzlük siyasetidir. Buna sonuna kadar karşı çıkmak ve raydan çıkmış olan treni yoluna koymak, Kıbrıs Türk halkı adına en büyük sorumluluğumuzdur, dedi.