“Başörtüsü Yasağı İnsan Haklarına Aykırıdır”

Meclis İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi sağlık yasalarını görüştü Meclis İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi sağlık yasalarını görüştü

Bağımsız İlahiyat İnisiyatifi, uluslararası hukuk çerçevesinde inanç özgürlüğünün temel bir hak olduğunu hatırlatarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bu konuda açık hükümler içerdiğini belirtti. Açıklamada, AİHM’in 2018’de aldığı bir kararla, bireyin dini inancını ifade etme hakkını kısıtlayan uygulamaların meşru sayılamayacağını ifade ettiği vurgulandı.

Açıklamada, başörtüsü yasağını savunan çevrelerin laiklik ilkesini gerekçe gösterdiği ancak laikliğin bireyin inançlarını özgürce yaşayabilmesini güvence altına alan bir ilke olduğu ifade edildi. Avrupa’nın birçok ülkesinde başörtüsü serbestliği sağlanırken, Türkiye’de ve bazı ülkelerde yaşanan kısıtlamaların anayasal haklarla çeliştiği dile getirildi.

“Eğitimde Fırsat Eşitliği Herkes İçin Sağlanmalı”

Bağımsız İlahiyat İnisiyatifi, eğitimde fırsat eşitliğinin herkes için sağlanması gerektiğini belirterek, başörtüsü yasağının kadınların eğitim ve iş hayatına katılımını olumsuz etkileyen bir unsur olduğunu kaydetti. Açıklamada, yapılan araştırmaların, eğitim ve istihdamda başörtülü bireylere yönelik kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte, kadınların toplumsal hayata daha aktif katılım sağladığını ortaya koyduğu ifade edildi.

“Özgürlük ve Çoğulculuk Güvence Altına Alınmalı”

Açıklamanın sonunda, farklı inanç ve yaşam tarzlarına saygı duyulmasının modern, demokratik toplumların temel ilkelerinden biri olduğu belirtilirken, başörtüsü yasağı gibi uygulamaların bireysel özgürlükleri kısıtladığına dikkat çekildi. Bağımsız İlahiyat İnisiyatifi, eğitimde fırsat eşitliği ve inanç özgürlüğünün korunmasının toplumsal barış ve adalet için vazgeçilmez olduğunu belirterek, yetkilileri bu konuda adım atmaya davet etti.