Gazeteci Deniz Gürgöze’nin programda sorduğu cezaevi doluluk oranları ve mültecilerin yargılanma süreçleri üzerine Bakan Oğuz, önemli açıklamalarda bulundu.
Oğuz, Gürgöze’nin, “Cezaevi konusu gündemde. Mevcut cezaevi doldu, yeni cezaevi de hizmet vermeye devam ediyor. Mülteciler askeri mahkemede yargılanıyor ve 3 ayın sonunda ülkelerine geri gönderiliyor. Mülteciler neden yargılanmadan önce ülkelerine gönderilmiyor ve ülkenin kaynaklarından faydalanıyorlar ve bu durum mevcut bütçeyi zorluyor. Neden tasarruf açısından başka bir yöntem kullanılmıyor?” sorusunu cevapladı.
“MAĞDURUN DA SUÇLUNUN DA HAKKINI KORUMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”
Bakan Oğuz, ülkede suç işleyen kişilerin cezasını çekmesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, suç işlenen ve cezasının verilmediği bir ülke olursa, o zaman herkes buraya gelip bir şekilde suç işleyecektir. Çünkü suçlular, cezaevinde maliyetimiz çok olur, burada bizi fazla tutmazlar mantığıyla ilerleyecektir. Biz her zaman insan hakları çerçevesinde mağdurun da suçlunun da hakkını korumakla yükümlüyüz. Devlet ve yasalar budur. Dolayısıyla mahkemelerimizin verdiği her karara saygı duyuyoruz” dedi.
OĞUZ, HASSASİYET GEREKTİREN SUÇLAR İLE BASİT SUÇLARIN CEZAİ YAPTIRIMININ FARKLI OLDUĞUNU VURGULADI
Şartlı tahliye kurulunun işleyişine ilişkin bilgiler veren Bakan Dursun Oğuz; cinayet, cinsel taciz ve istismar gibi hassasiyet gerektiren suçlarda şartlı tahliyenin mümkün olmadığını vurgulayarak, basit suçlarda ise tutukluların cezaevindeki davranışlarına göre şartlı tahliye kurulunun kararıyla serbest bırakılabilineceğini söyledi.
Oğuz, “Hassasiyet gerektiren suçlarda, suçlu mahkemenin verdiği ceza süresini tutuklu olarak geçirmek zorundadır. Bunun dışında basit suçlarda, kişilerin cezaevindeki davranışlarına ve tutumlarına göre cezasının yarısını yattıktan sonra oy birliği İle şartlı tahliye kurulundan karar veriliyor” diyerek hassasiyet gerektiren suçlar ile basit suçların arasındaki farkı anlattı, mevzuata ilişkin bilgi verdi.
OĞUZ: HUKUKİ BOŞLUK BIRAKMAMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ
Oğuz, ülkede yasal süre dışında kalan kişilerin başka suçlara karışmamaları durumunda kısa süre içinde ülkelerine gönderildiklerini belirtti. Hukuki boşluk bırakmamaya özen gösterdiklerini ifade eden Oğuz, şu anda eski ve yeni cezaevinde toplam tutuklu sayısının 964 kişi olduğunu söyledi. Oğuz, eski cezaevi için başka projeler üzerinde çalışıldığını söyledi.
Yurtdışına deport edilecek kişiler için polisin gözetiminde bir yer bulunduğunu belirten Oğuz, “Bazı kesimlerin suçlular şu kadar maliyete mal oluyor diye hesaplarken, biz bu maliyetlerden önce adaleti sağladık mı ve mahkemelerin verdiği cezayı uyguladık mı diye sorguluyoruz. Buna göre davranıyoruz.” dedi.
Oğuz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Eski cezaevi ile ilgili başka projelerimiz var ve onunla ilgili çalışıyoruz. Bizim yurtdışına deport edilecekler ile ilgili kullandığımız ve polisin gözetiminde aynı zamanda kontrolünde olan tutmuş olduğumuz bir yer de mevcut. Bir suçluya maliyet açısından baktığımızda ‘’maliyeti şu kadardır’’ diye değil ‘’adaleti sağladık mı ve mahkemelerin vermiş olduğu cezayı uyguladık mı’’ diye sorguluyoruz. Biz buna göre davranıyoruz. Fakat muhaceret cezasında olanlar oturma izni veyahut da ülkede kalma izni bir şekilde geçirmiş olanların ülkeden mutlaka gönderilmesiyle ilgili de çalışmalarımız var.
“ASIL VERİLER ANKET SONUÇLARI DEĞİL, SANDIK SONUÇLARIDIR”
Bakan Dursun Oğuz Okan Veli Şafaklı’nın geçtiğimiz günlerde açıklanan anket sonuçları, anketin doğruluğu ve güvenilirliğine ilişkin soru sorması üzerine şunları kaydetti:
“Geçen günlerde bir anket yapıldı. Bu anket sonuçları Sayın Erhürman'ı birinci, Sayın Tatar'ı ise ikinci gösteriyor. Bu tür anketlerde sorunun soruluş şekli, kime sorulduğu, sorulan kişinin siyasi görüşü, sorunun içeriği ve anket yapılan kişilerin rastgele mi yoksa belirli bir grup içerisinden mi seçildiği önemlidir. Biz de zamanında anket çalışmaları yaparken bu tür teknik detayları göz önünde bulunduruyorduk. Bu nedenle, ülke gerçeklerini yansıtan asıl veriler anket sonuçları değil, sandık sonuçlarıdır.”
“BAŞBAKAN ÜNAL ÜSTEL’E DESTEĞİMİZİ BELİRTTİK VE VURGULADIK”
Oğuz, Başbakan Ünal Üstel’in Ulusal Birlik Partisi’nin başkanıyken oy oranının düşük çıkması hakkında konuşarak, “Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar ile ilgili çeşitli söylemler, Sayın Tufan Erhürman ile ilgili çeşitli yakıştırmalar yapılabilir. Ancak, asıl sonuç sandık günü ortaya çıkar. Sayın Başbakanımız Ünal Üstel’e ben dahil diğer bakanlar ile birlikte istikrarla desteğimizi belli ettik ve vurguladık. Şu anda Mecliste çıkarılan yasalar da bunun bir göstergesidir. Bu ülkenin istikrara ihtiyacı vardır ve seçim gündemiyle kaybedecek zamanı yoktur.” ifadelerini kullandı.