“Ne yazık ki bu yıl da biz Kıbrıslı Rumlar dirilişin sevincine tam anlamıyla kendimizi bırakamıyoruz. Türk zalim, 51 yıldır vatanımızı çarmıha germiş durumda” dedi Başpiskopos. “Elbet bir gün vatanımız da kurtulacak. Ancak bu uğurda bizler de mücadelemizi akıllıca ve soğukkanlı şekilde planlamalıyız” diye vurguladı.
Başpiskopos Georgios, “Türkiye, meselemizin çözümünü kendi bakış açısından ve kendi hedefleri doğrultusunda görmemizi sağladı” dedi.
“BM’nin adil ve sürdürülebilir bir çözüm için Türkiye’ye baskı yapma konusundaki isteksizliğini veya yetersizliğini, ayrıca kurbanla zalim arasında eşit mesafe gözetme politikasını kullanarak sürekli yeni taleplerde bulunuyor. Son zamanlarda, görüşmelere oturma onayını bir taviz gibi sunmakta ve bu sebeple bizden de çözüm isteğinin kanıtı olarak yeni tavizler istemektedir” dedi.
Başpiskopos, Türkiye’nin zaman kazanmaya çalıştığını ve yeni hedeflerini gerçekleştirmeye çalıştığını belirterek “sivrisineği süzüp, deveyi yutarken” esas hedefinin tüm Kıbrıs’ı ele geçirip Türkleştirmek olduğunu iddia etti “Türkler ve uluslararası aktörler, önümüzde son bir fırsat olduğu konusunda bizi ikna etmeye çalışıyor.
Bizi, Türkiye’nin yeni taleplerini kabul etmeye zorlayan bir şantaj ikilemiyle karşı karşıya bırakıyorlar; çünkü durumun iyileşmesi için başka bir seçeneğimizin olmadığını söylüyorlar. Aslında bize ulusal intihar yolları öneriyorlar” diye vurguladı.
Bu tespitin acı ve trajik olduğunu söyleyen Başpiskopos Georgios, bu durumun bir uyanışa vesile olması ve Kıbrıs’taki Helenizmin geleceğini güvence altına alma mücadelesinde güç vermesi gerektiğini belirtti. “Bugün, ulusal düşünmeye her zamankinden fazla ihtiyaç var.
Geldiğimiz noktada artık başka taviz verme imkânı yok” dedi. “Artık atalarımızın topraklarından sökülüp atılma tehlikesi apaçık karşımızda duruyor. Ve bizlerin, güçlüler tarafından başka bir seçenek sunulmadığı için, hareketsiz kalmaya hakkı yoktur” dedi. Başpiskopos, “Avrupa Birliği’ndeki diğer tüm vatandaşların sahip olduğu haklardan bizim halkımızın da yararlanabilmesi için kararlı ve sarsılmaz bir şekilde mücadele etmek zorundayız” diyerek sözlerine devam etti.
“Yalnızca bu şekilde atalarımızın topraklarında hayatta kalabiliriz. Yunanistan, Kıbrıs ve dünyanın dört bir yanındaki Helenizm, Türklerin kovulması ve vatanımızın özgürleşmesi için ortak çaba göstermelidir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.