Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği önünde yapılan ortak basın açıklamasında, adanın 50 yıldır ateşkes koşullarında bulunduğu savunularak, adada yaratılan statükonun devam etmemesi gerektiği ileri sürüldü.  

Rüşvet, yağma, talan, peşkeşle küçük bir kesimin nemalandırıldığı, ultra zengin haline getirildiği iddia edilen açıklamada, halkın fakirleştirildiği, Kuzey Kıbrıs'ın nüfus politikasıyla sorma gir hanına dönüştürüldüğü, bunun sonucunda yasadışı ve kriminal olayların arttığı öne sürüldü.

GAÜ'de “Kıbrıs, Bugün ve Yarın Paneli" düzenlendi GAÜ'de “Kıbrıs, Bugün ve Yarın Paneli" düzenlendi

Gençlerin göç ettiği, Kıbrıslı Türklerin yok olmaya yüz tuttuğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türklerin yok sayılması, varlığının, iradesinin ortadan kaldırılmasına karşı mücadelenin devam edeceği kaydedildi.

“Kıbrıs sorunu ile ilgili uluslararası anlaşmalar yok sayılarak, ‘iki devletli çözüm’, ‘eşit egemen devlet’ söylemleriyle statükonun devamını sağlamak amacıyla çözümsüzlüğe oynanmasını kabul etmiyoruz” denilen açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın mektubunda da belirttiği gibi, adada "çözüm ve barışın" sağlanması için görüşmelerin başlatılıp, sonuçlandırılması için tüm taraflara bir kez daha çağrı yapıldı.

Ortak açıklamada imzası olan örgütler şöyle:

“BES, ÇAĞ-SEN, DEV-İŞ, EL-SEN, GÜÇSEN, HAKSEN,  KOOP-SEN,  KTAMS,  KTOEÖS, KTÖS, TIP-İŞ, Arif Hasan Tahsin Vakfı, Baraka, Barış Derneği,  Barış Ve Demokrasi İnisiyatifi, Girne Düşünce Derneği, Has-Der, Yeşil Barış Hareketi Bağımsızlık Yolu, BKP, YKP.”