Essex Üniversitesi ve Anglia Ruskin Üniversitesi'nden bilim insanları, bireylerin egzersize yanıt olarak nasıl kilo verdiklerini etkileyebilecek yeni bir araştırma yaptı.
Bu keşif, kişiye özel kilo verme programlarının geliştirilmesinde önemli bir adım olabilir.
EGZERSİZ VE GENETİK İLİŞKİSİ İNCELENDİ
Araştırmacılar, yaşları 23 ile 40 arasında değişen 38 gönüllü üzerinde bir çalışma yürüttü. Gönüllüler, kontrol grubu ve egzersiz grubu olmak üzere iki gruba ayrıldı. Egzersiz grubundaki katılımcılar, birkaç ay boyunca haftada üç kez 20-30 dakikalık koşular yaptı.
Çalışmanın sonunda, beklendiği gibi, koşu rutinini uygulayanlar kilo verdi. Ancak, kilo kaybı miktarı katılımcılar arasında önemli ölçüde farklılık gösterdi. Araştırmacılar, bu farklılığın nedenini anlamak için DNA testlerine başvurdu.
14 "ZAYIFLIK GENİ" TESPİT EDİLDİ
DNA testleri sonucunda, daha fazla kilo verenlerde daha yaygın olan gen varyantları tespit edildi. Ekip, daha fazla kilo kaybıyla ilişkili 14 belirli gendeki varyantları belirledi.
Bu varyantların çoğuna sahip olan katılımcılar ortalama 5 kilo verirken, DNA'larında bu belirteçlerden daha azına sahip olanlar ortalama 2 kilo verdi.
Araştırmacılar tarafından vurgulanan genlerden biri, PGC-1-a proteininden sorumlu olan PPARGC1A geni. En fazla kilo veren gönüllülerde bulunan bu genin, hücrelerin enerjiyi işleme ve yönetme şekliyle ilişkili olduğu biliniyor.
KİŞİYE ÖZEL KİLO VERME PROGRAMLARINA DOĞRU
Bu çalışma, genetik faktörlerin kilo kaybında önemli bir rol oynadığını ve sağlıklı bir kiloda kalma hedefinin herkes için farklı bir süreç olduğunu gösteriyor. Kişiye özel yaklaşımların gerekliliği vurgulanıyor.
GENLER TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Elbette, bu keşif genlerimizde kilo verme sihrinin olduğu anlamına gelmiyor. Araştırmacılar, kiloyu yönetmek için genetik yatkınlığın yanı sıra çaba ve eylemin de gerekli olduğunu belirtiyor.
"ZAYIFLIK GENLERİ" VE RUH SAĞLIĞI
İlginç bir şekilde, bu çalışmada tanımlanan "zayıf genlerden" beşi zeka ve/veya depresyon dahil olmak üzere ruh sağlığında da rol oynuyor.
Depresyon ve obezite arasında bir ilişki olduğu biliniyor ve çalışmalar ortak biyolojik nedenlere işaret ediyor. Bu ilişki karmaşık olsa da araştırmalar, güçlü bir genetik etki olduğunu gösteriyor.