Güray hanımın atölyesi dikkatimizi çekince, kapıdan içeri girdik ve bizi sımsıcacık gülümsemesiyle çok tatlı ve yetenekli bir hanımefendi karşıladı… Çiçekten takılarla ve seramik ürünlerle bezenmiş bu dükkan yaratıcılığın ve geri dönüşümün sanata dönüşmüş hali gibiydi.…
Güray Altun’un 20 yıldır işlettiği bu atölyede rengarenk kumaş parçaları ve seramikler o yetenekli ellerde işleniyor. Çeşit çeşit çiçeğe dönüşen artık kumaş parçaları kimi zaman bir küpe kimi zaman bir kolye olarak hanımları süslüyor.
Bu tarihi atmosferin içinde çiçeğe ve doğaya olan sevgisini bir an sıkılmadan bambaşka tasarımlara dönüştüren ve ‘’aslında anaokulu öğretmeniyim’ diyen Güray Altun sadece el işi takılarla ve seramikle haşır neşir değil aslında. Kendi topladığı mozaik ve taş parçalarını sanata dönüştürüyor ve tablo haline getiriyor. Kullandığı mozaikler genellikle tarihi izler taşıyan, eski parçalar… Hatta İstanbul’un kaldırım taşlarından tasarladığı bir mozaik çalışması bile var. Yeni İskele’de bir otel için İsa’nın son akşam yemeğini mozaik çalışması olarak tasarlamış hanımefendi…
Güray Altun başkalarının çöp diye attığı artık birçok malzemeden sanat eseri ortaya çıkarabiliyor. Bu işi para için yapmadığını söyleyen Altun para zoruyla yapılan eserin sanat olmadığınının altını çiziyor. Çiçekleri çok sevdiğini söyleyen Altun her çeşidi ile farklı tasarımlar ortaya koyuyor. Duvar ressamlığı da hanımfendinin büyük yeteneklerinden biri… Kıbrıs barış harekatını ilk resimleyen kişi olduğunu söyleyen Güray Altun’un atöylesinde de zaten bunun esintilerini ve örneklerini görmek mümkün. Her köşesinde emek ve sabır bulunan bu atölye Kıbrıs’ın en nadide değerlerinden biri…
Hilal Şen