Dr. Zort, yapılan haberlerin kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğunu belirterek, söz konusu ziyaretin bir nezaket ziyareti olarak planlandığını, ancak içeride bu sınırların aşıldığını vurguladı.
Ziyaretin organizasyon sürecini detaylarıyla aktaran Dr. Zort, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Hasan Erçakıca beni arayarak, Sayın Yusuf Kanlı ve beraberindeki bazı basın mensuplarının Cumhurbaşkanımıza nezaket ziyareti yapmak ve Yusuf Kanlı’nın kitabını takdim etmek istediklerini iletti. Kendisine ısrarla röportaj olup olmadığını sordum. Aldığım net yanıt, ‘Hayır, sadece sohbet edilecek, röportaj olmayacak’ şeklindeydi.”
Ziyaretin amacı dışında bir tutum sergilenmesinin Cumhurbaşkanlığı makamı açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Zort, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı makamına yapılan ziyaretler, randevularla ve belli bir disiplin çerçevesinde gerçekleşir. Ziyaret amacı dışında davranmak, makamı fırsat bilmek art niyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilir. Bu tür davranışlar, dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez. Bahse konu randevu için 30 dakikalık bir süre ayrılmıştı.”
Gazetecilerin sergilediği tavrın gazetecilik etiğiyle bağdaşmadığını belirten Dr. Zort, bu tür istisnai durumlarla nadiren karşılaşıldığını, ancak yaşanan saygısızlık karşısında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
“Yapılan, gazetecilik etiği dışındadır. Bu tür bir saygısızlığı sergileyenlerin alacakları tepkilere de hazır olmaları gerekir,” diyerek sözlerini tamamladı.
