Özersay, yaptığı açıklamada, bu dosyaların unutulmasına ve kaybolmasına izin vermeyeceklerini kaydederek, gelen yanıtları kamuoyu ile de paylaşacaklarını belirtti.

“Polise verdiğimiz çeşitli yolsuzluk dosyasıyla ilgili hangi kurum ne yapıyor ve soruşturma hangi aşamada, ortada bir savsaklama ya da geciktirme var mı; tüm bunlar bilinsin istiyoruz ve yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullanan Özersay, bilgi talep edilen konuları da şöyle açıkladı: 

“Sabit hız kameralarından kaynaklanan cezalar toplanmadığı için devletin zarara uğratılması, milletvekillerinin mal beyanlarını yasalara aykırı şekilde yapmaları, Turizm Bakanlığı'nın yasalara aykırı kiralama yapması, Kooperatif Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun yasalara aykırı şekilde kullanılması, sahte diploma ve rüşvet iddiaları.”

- “Parti başkanı dahi seçemezken dünyaya bizi tanıyın mı diyeceğiz?”

Özersay, yaklaşan UBP kurultayında yine bazı adayların telkin ile "adaylıktan çektirilmeleri söylentilerinin" ayyuka çıktığını söyleyerek, iki yıl önce Ünal Üstel hükümetine tepki koyduklarını ve “böyle bir hükümetle hiçbir şey olmamış gibi Meclis’te oturup birlikte çalışılırsa müdahaleleri ve antidemokratik uygulamaları normalleştirmiş olacaklarını” söylediklerini hatırlattı.

“Daha en baştan sadece Halkın Partisi’nin Meclis’ten çekilmesi değil herkesin o koltuklardan kalkması, hatta ayağa kalkması ve Üstel hükümetini meşru kabul etmeyip istifaya zorlaması gerekirdi.” diyen Özersay, şimdi hükümeti kuracak partinin başkanını dahi seçemeyecek duruma gelindiğini savundu.

Bakanlar Kurulu toplandı Bakanlar Kurulu toplandı

Özersay, “Parti Başkanı dahi seçemezken dünyaya bizi tanıyın mı diyeceğiz?” ifadelerini kullandı.

Sadece Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) değil, hiçbir siyasi parti böyle bir muameleyi hak etmediğini, parti tabanlarının ve halk iradesinin yok sayılmasıyla devlete olan inancın ve sandığa gidecek sebebin kalmadığını öne süren Özersay, şunları kaydetti: 

“Sonra da insanlar neden sandığa gitmiyorlar, neden seçimlere katılım oranı bu kadar düşük diye şikayet edenler oluyor. Sebebi belli, iradeye dönük bu ve benzeri müdahaleler insanları siyasetten de sandıktan da soğutuyor. Ama asıl önemlisi devletten ve kendi kendini yönetme talebinden de soğutuyor. Asıl tehlikeli olan da budur zaten. Meselenin sadece UBP’nin meselesi olmadığını anlamak zorundayız.”