“İnsanlar kalpten gidiyor!”… Her yıl dünyada 17,5 milyon insan, kalp krizi, damar tıkanıklığı ya da kalbe bağlı pıhtı atmaları nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Ülkemizde de sayı her geçen gün artıyor… KIBRIS’a konuşan Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu, rutin kalp kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekti; “6 ay, ya da 1 yıl arayla muayeneden geçin.” uyarısında bulundu.
Kalp ve dolaşım sisteminde meydana gelen bozukluklar, kişide çeşitli kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına sebebiyet verebiliyor. Kalp hastalıkları, kalbin çalışma fonksiyonunu bozarken, pek çok hastalığa da kapı aralıyor.
Kalp ve damar hastalıklarına dikkat çekmek ve toplumsal bilinç oluşturmak maksadıyla nisan ayının ikinci haftası ‘Kalp Sağlığı Haftası’ olarak isimlendirilerek, farkındalığın artırılmasına yönelik programlar düzenleniyor.
Her yıl dünyada 17,5 milyon insan kalp krizi, damar tıkanıklığı, ya da kalbe bağlı pıhtı atmaları nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Bu rakamların 2030 yılında ise 25 milyona yükseleceğine yönelik istatistiki çalışmalar yürütülüyor. Uzmanlar ise fazla geç kalınmadan kişilere uyarılarda bulunuyor.
KIBRIS’a konuşan Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu, rutin kalp kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, 6 ay, ya da 1 yıl arayla muayeneden geçilmesi gerektiğini vurguladı.
“Kişi normalin dışında vücudunda değişik belirtiler gözlemiyorsa hiç beklemeden doktora gitmeli.” diyen Aşıcıoğlu, kalp sağlığına dikkat etmenin yolunun önce beslenmeden geçtiğinin altını çizdi.
Aşıcıoğlu, yapılan sporların, vücut stres seviyesinin ve yaşantının bu açıdan büyük önem arz ettiğini belirtti.
“Rakamlar korkunç!”
Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu, nisan ayının ikinci haftasında “Kalp Sağlığı Haftası” olarak bazı programlar yapıldığını, bu programların asıl amacının halkı bilinçlendirmek, bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak olduğunu söyledi.
Dünya genelinde kalp ve damar hastalıkları sebebiyle hayatını kaybeden kişilerin çok fazla olduğuna işaret eden Aşıcıoğlu, şöyle devam etti:
“Her yıl dünya da 17,5 milyon insan kalp ya da damar tıkanıklığı nedenleriyle, kalbe bağlı pıhtı atmalarından sebep hayatını kaybediyor. Bu rakamların 2030 yılında 25 milyon insana yükseleceği gibi istatistiki çalışmalar var. Bu rakamlar çok korkunç.
300-500’lerden bahsetmiyoruz, dünya genelinde milyonlardan bahsediyoruz. Hal böyle iken kalp sağlığı haftalarında halkı bilgilendirmek, bilinçlendirmek çok önemli.” dedi.
“Normalin dışında belirtiler hissediliyorsa hekime gidilmeli”
Kişinin, vücudunda normalde olmayan bulgular hissettiğinde acilen hekime başvurması gerektiğini belirten Doktor Aşıcıoğlu, “Bir şey olmasa dahi rutin kontrolleri ihmal etmemek ve yaptırmak gerekiyor. Her birey artık erişkin olduktan sonra yılda 1 kez en azından bir dahiliye uzmanı, bir aile hekimine, bir pratisyene başvurarak kan tahlili, kalp şeridi, bir muayene yaptırmalı. En azından bu yapıldığında o insanın bir sonraki yaptıracağı kontroller için bir baz oluşur, yapılan önceki tetkikler bir karşılaştırma aracı oluyor. Böylelikle daha sonra yapılacak tetkikler için de biz de daha ayrıntılı kontroller yapabiliyoruz.” şeklinde konuştu.
Yapılması gereken tetkiklerle ilgili de Aşıcıoğlu, şunları söyledi:
“Öncelikle basit bir muayeneden geçilmeli, bir kalp şeridi çekildikten sonra hastalar gerekirse kalp ultrasonu dediğimiz ekokardiyografi ve kalp damarlarını göreceli olarak değerlendirdiğimiz ve hastaya ileri tetkik isteyip istemediğini söylediğimiz efor testine hastaları yönlendiriyoruz. Tabi bunları herkese yapmıyoruz. Bir hekim süzgecinden geçmesi gerekiyor. Size göğüs ağrısıyla gelen bir hastanın sorunu, tipik bir göğüs ağrısıysa, siz onu efor testine koyamazsınız.” ifadelerini kullandı.
“Kalpten kaybettiğimiz hastalar, sadece kalp krizinden vefat etmiyor”
Bunun dışında kalpteki ritim problemlerinin çok önemli olduğunu aktaran ve pek çok sorunu da beraberinde getirebileceğini vurgulayan Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu, “Biz kalpten kaybettiğimiz hastaları sadece kalp krizi olarak değerlendiriyoruz ama aslında kalp krizi kalp hastalıklarının sadece bir tanesi. Kalbin kasına hasar veren en önemli hastalıklardan bir tanesi evet ama biz hastaları sadece bu sebepten kaybetmiyoruz.” dedi.
Konuya örneklemeyle açıklık getirmek isteyen Aşıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Örneğin yıllardır baş ağrısı çeken bir hasta migreni olduğuna inanıyor, ya da yıllarca ağrı kesici kullanarak gününü geçiriyor. Ağrı kesiciler de belli bir müddet işe yaradığı ve hastayı da rahatlattığı için kişi daha ileri tetkik için hastaneye gitmiyor. Toplum olarak sempati duymuyoruz doktorlara. Ama belki de buradaki tek sorun tansiyon yüksekliği.”
İnsanların basit olarak gördüğü tansiyon yüksekliğinin maalesef bir yerde kötü gidişatın bir başlangıcı olduğunu aktaran Aşıcıoğlu, şöyle devam etti:
“Kalp damarlarının içindeki, kalp damarlarını koruyan tek sıra halindeki hücreleri hasara uğratıp, kalp damarlarının tıkanmasının başlangıcının tetiğini çekebiliyor. Halbuki bir hekime başvurulsa, bir muayeneyle, muayene sırasında tansiyon ölçümüyle, tansiyonu kontrol altına alabilecek ilaçlara hastalık tam yerleşmeden başlanılsa, hiç bir hasar oluşmadan, kalpte büyüme olmadan, aort damarı genişlemeden, kalpte bir hasar oluşmadan tedavi etme şansına sahip olabiliriz ve kişinin yaşam kalitesini arttırabiliriz. Ama bizler basit gibi gördüğümüz gerekçelerle doktora gitmediğimiz için ne yazık ki pek çok kez geç kalıyoruz.”
“Şartlara göre gerek 6 ay, gerek 1 yılda bir muayene şart”
Erkut Aşıcıoğlu, “Hangi hastalık nasıl oluyor? Kolestrolüm yüksek mi? Tansiyonum kaç olmalı?” gibi sorulardan önce halkın kalp sağlığı noktasında bilinçlenmesi ve rutin kontrolleri mutlaka yaptırması gerektiğini anlatarak, şöyle dedi:
“Yılda en az bir kez bir dahiliye uzmanı, gerek görülürse bir kalp hastalıkları uzmanı sizi mutlaka görsün. Bunun yanında herkesin kaldırabileceği spor faaliyetleri farklıdır. Bunu bilmemiz lazım. Bugün bakıldığında, adrenalin sporlarında ülke ve dünyada bir artış yaşanıyor. İnsanların kontrolden geçmeden bu tarz sporlara yönelmesine karşıyız. Hangi bireyin ne tür spor faaliyetlerinde bulunabileceğini lütfen hekimlerinizle belirleyin.”
Bu noktada kötü alışkanlardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Aşıcıoğlu, Kalp Sağlığı Haftası kapsamında vatandaşlara şöyle seslendi:
“Tütün, alkol kullanımı, sosyal içicilik gibi her şeyin fazlasının zarar olduğunu bilerek hareket etmek gerekiyor. Genetik bir yatkınlığımız varsa, kontrollerimizi yılda 1 değil de 6 ayda bir yaptırmamız lazım. Bunun yanı sıra düzenli ve sağlıklı beslenmemiz gerek. O yüzden bunlara dikkat etmek lazım.
Yılda en az 1 kez kan tahlili yaptırılmalı. Bir uzman görüşü alınması gerekiyor. Haftada en az 3 gün, saatte 5 kilometre hızda yürüyüş yapılmalı, doğanın o temiz havası alınmalı.
Günümüz şartlarında ekonomik koşullar, geçim derdi vesaire derken stres oranı yükseliyor. En azından aileleriyle, huzurlu ortamlarda daha çok vakit geçirmeleri, kişilerin bu kalp sağlığı haftasında daha fazla farkındalığı artacaktır.”
KAYNAK: KIBRIS GAZETESİ
