Dünya Sendikalar Federasyonu tarafından “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilen 1 Eylül etkinliği, PEO, PSO, DEV-İŞ, KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN ve Kıbrıs genelindeki örgütlerin bir araya gelerek iki toplumlu olarak organize edildi. Etkinliğe, siyasi partiler de destek verdi. 

Ledra Palace Dayanışma Evi önünde yer alan etkinlikte, “Kıbrıs’ta barış ve çözüm” ile “savaşa hayır, barışa evet” pankartları açıldı, “Kıbrıs’ta barış engellenemez” sloganı atıldı, ortak deklarasyon okundu ve kültürel etkinlikler yapıldı. 

Büyükkonuk-Kaplıca ana yolunda kaza Büyükkonuk-Kaplıca ana yolunda kaza

Örgütler, İki lideri, “BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı, iki bölgeli, iki toplumlu federasyonla Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına bağlılıklarını elle tutulur bir biçimde yeniden teyit etmeye”çağırdı. 

Etkinlikte okunan ortak açıklamada, dünyadaki savaşların ve çatışmaların arttığı koşullarda bu yılki eylem gününün daha da büyük önem taşıdığına vurgu yapıldı. 

Gerginlikler, saldırganlık ve uluslararası ilişkilerdeki savaş çığırtkanlıklarının, insanlığı silahlanma yarışını yoğunlaştırmaya ittiği, korkunç ve öngörülemez sonuçlara yol açacak genel bir emperyalist çatışma tehlikesini artırdığına işaret eder dilen açıklamada, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın her iki halk için de dramatik sonuçlara neden olmaya devam ettiğine vurgu yapıldı. 

Açıklamada, ABD ve NATO müttefiklerinin desteğiyle İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nde çoğunluğu kadınlar ve çocuklar olmak üzere on binlerce masum Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan barbarca suçlar işlemeye ve bombardımanlara devam ettiğine de dikkat çekildi. 

İsrail devletinin uyguladığı ablukanın Filistinlileri ilaca, suya, gıdaya ve elektriğe erişimden mahrum bıraktığı ve durumu daha da kötüleştirdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 

“İsrail'in Filistinlilere karşı canice saldırısına son verilmeli, rehineler serbest bırakılmalı ve ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasının önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır.

Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk emekçiler olarak bizler, Filistin halkına karşı sürdürülen soykırımı kınıyor ve bölgede barış ve güvenliği sağlayacak BM kararlarına dayanan bağımsız bir devlet hakkı konusunda Filistin halkına dayanışma ve desteğimizi ifade ediyoruz.

Ortadoğu'da gerilimin tırmanması ve bölgede halklar açısından hesaplanamaz sonuçlara yol açabilecek şekilde savaşın genelleşme tehlikesi artık apaçık görünür durumdadır.”

Örgütler, “Doğu Akdeniz'e yığılmaya başlayan emperyalist güçlerin Kıbrıs'ı savaş operasyonlarına herhangi bir şekilde dâhil etmelerine kesinlikle karşıyız” dediği açıklamada, Uluslararası istikrarsızlık ve bunun içerdiği tehlikelerin barış mücadelesine katılımı ve eylemi gerektirdiğine işaret etti. 

Örgütler, NATO'nun emperyalist planlarının sonuçlarını elli yıldır yaşayan Kıbrıslı emekçilerin, barışın savunulması, NATO'nun ve tüm askeri ittifakların dağıtılması, savaşların ve müdahalelerin olmayacağı bir dünya için mücadelede tüm dünya emekçileriyle seslerini birleştirdiğini kaydetti.

Harcamaların silahlanma için değil, eğitim, sağlık, sosyal politikalar için yapılmasını talep eden örgütler, şöyle devam etti: 

-Kıbrıs sorunu çözüme kavuşturulmalıdır

“Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için Kıbrıs emekçilerinin ortak mücadelesi tüm dünya halklarının dünya barışı için verdiği geniş mücadelenin bir parçasıdır.

Örgütlerimiz, adadaki bölünmenin kesinleşmesinin giderek daha da görünür hale geldiği koşullarda, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik görüşmelerde yıllardır süregiden durgunluktan ve diyaloğun yokluğundan duydukları yoğun endişeyi dile getirmektedirler.

Mevcut statükonun istikrar ve güvenliği sağlayabileceği kanaati tehlikeli bir yanılsamadır ve bölgemizdeki gelişmeler hepimize Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması gerektiğini hatırlatmaktadır.

İki lideri, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyonla Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına bağlılıklarını elle tutulur bir biçimde yeniden teyit etmeye çağırıyoruz.

Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler Crans Montana'da kalınan yerden ve BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi ile bugüne kadar varılan yakınlaşmalar kabul edilerek derhal yeniden başlatılmalı ve sonuç alınana kadar devam etmelidir.”

Örgütler, “taksimle” uzlaşılamayacağını ifade ederek, barışın hâkim olması ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için ortak mücadeleyi sürdürme kararlılığını vurguladı. 

Örgütler, BM kararlarında belirtildiği şekilde; “siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın ve tek uluslararası kimliğin olacağı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon” çerçevesinde Kıbrıs sorununun adil ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözümü için Kıbrıslılara hizmet edecek ve ülkeyi tüm bölge için barış ve güvenlik köprüsü haline getirecek, askersiz ve bağımsız bir devlet için ortak mücadeleyi sürdürme kararlılığını da yineledi. 

Örgütler, silahlanmaya ve emperyalist müdahalelere karşı çıkarak, barış ve yeniden birleşme hedefiyle ortak mücadeleye devam edeceğini de vurguladı.