''SALUT'UN EĞLENCESİ BİR BAŞKA'' ''SALUT'UN EĞLENCESİ BİR BAŞKA''

Tanemin sorası var’ adlı Youtube programına konuk olan oyuncu Elçin Sangu, sanatçıların gerek politik gerekse günlük yaşama dair konularda fikirlerini beyan etmelerinin eleştirilmesine tepki gösterdi. Sangu “Ben de bu ülkenin vatandaşıyım fikrimi beyan etmek anayasal hakkım” dedi.

'BEN BU ÜLKENİN VATANDAŞIYIM'

Commun adlı Youtube kanalında dün yayınlanan ve Tanem Sivar’ın sunduğu programın ilk bölümüne konuk olan oyuncu konuyla ilgili şunları söyledi:

“Mesela diyorlar ki Tanem, katılıyor musun buna bilmiyorum, diyorlar ki; oyuncu, sanatçı siyasete karışmasın. Ben bu ülkenin vatandaşıyım ve sesini yükseltecek birileri varsa mümkünse de zaten bu insanlar yapmalı. Biz siyasete girmiyoruz ki; ben kalkıp parti lideri gibi konuşma yapmıyorum ki. Ben fikrimi paylaşıyorum, ne düşünüyorsam onu paylaşıyorum. Bu da benim anayasal hakkım. Yani mesleğimle ne ilgisi var konunun. Ben bunun için gerçekten, herkes bilir işte benim çevremde de,  avukata bile vermedim kimseyi. Uğraşmadım bile. Ama bu arada ölüm tehditleri, onlar bunlar, hani küfürler, kıyametler… Hiç umuruma bile takmadım. Çünkü gerçekten doğru bulmuyorum. İfade edilmesi gereken şeyler varsa, mesleki olarak her şey bir kenara, ben bu ülkenin vatandaşı olarak ifade etmeye devam etmek istiyorum.”

'BİR YERE DOKUNMAK İSTEMEZ Mİ İNSAN?'

Tanem Sivar da Sangu’nun bu sözleri üzerine  “Vatandaşı olarak ve bence sanatçıların ve popüler isimlerin, ben bunu sadece politik ya da siyasi bir fikir beyan etmekten öte bence iklim krizi ile ilgili çevre kirliliğiyle ilgili, hayvan haklarıyla ilgili… Yani senin 25 milyon takipçin ya da herhangi birinin varsa 5 milyon 25 milyon… Senin kullandığın bir makyaj malzemesi ya da giydiğin bir kıyafet bu kadar bir kitleyi etkiliyorsa, bu gücünü nasıl olur da iyiye ya da farklı bir şeye kullanmazsın” yorumunu yaptı. Sangu konuşmanın devamında şu ifadeleri kullandı:

“Yani geçiyorum siyasi olanları, bir yere dokunmak istemez mi insan? Ama işte süreçler pek öyle gitmediği için şey demeye çalışıyorum; yani biz çok alışkınız ama bir o kadar da değiliz.”