EÖP tarafından yayınlanan ve Rum kamuoyuna da seslenen duyuruda, Rum tarafının “iş insanlarına yönelik yasal süreçler başlatmış olmasının adadaki huzuru tehdit ettiği vurgulandı.

Din İşleri Dairesi, Yayın Yüksek Kurulu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun bütçeleri onaylandı Din İşleri Dairesi, Yayın Yüksek Kurulu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun bütçeleri onaylandı

Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren belli başlı ekonomik örgütler tarafından oluşturulan Ekonomik Örgütler Platformu, son zamanlarda emlak sektörü ile ilgili gelişmeleri değerlendiren bir duyuru yayınlayarak bu konudaki sorunların çözüm adresinin Taşınmaz Mal Komisyonu olduğunu vurguladı.
Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mülkiyet sorunlarının çözümünde yasal ve geçerli bir yol olarak tanımlandığı hatırlatılan duyuruda Kıbrıs Rum tarafının da buna uymak zorunda olduğunun altı çizildi.
Kuzey Kıbrıs’ta gayrimenkul alanında yatırımı bulunan veya bu alanda faaliyetleri olan iş insanlarının Rum Yönetimi tarafından tutuklanmasının adadaki huzuru tehdit ettiğinin altını çizen Ekonomik Örgütler Platformu, Rum tarafının bu teşebbüsünün Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarının hızlanmasından kaynaklanmış olabileceği belirtildi.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun oluşumu ve çalışmaları ile ilgili yasal çerçevenin anlatıldığı duyuruda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopoulos kararında taşınmaz mallara ilişkin kararların “çatışan çıkarları en iyi şekilde değerlendirebilecek konumda olan” yerli makamlar tarafından verilmesi gerektiğinin belirtildiği de hatırlatıldı.
EÖP tarafından yayınlanan duyuruda, Avrupa Birliği’ne de çağrı yapılarak “AB’ye Katılım Anlaşması’nın 10. Protokolüne göre AB’nin Kıbrıslı Türklerin ekonomik gelişimine yönelik açılımların engellenemeyeceği taahhüdünü hatırlatarak, Kıbrıslı Rumlar tarafından Türk tarafının ekonomisine darbe vurma hedefiyle yapılan bu girişimlere karşı AB üyelerinin devreye girmesi gerekmektedir. Rum tarafı, her 10 yılda bir bu tür çabalarla tansiyonu artırmaya çalışmaktadır. Kıbrıs'taki mülkiyet sorunu, şahıslara karşı davalar açmak ve onları tutuklamakla çözüme kavuşturulamaz. Uluslararası camia, Rumların her on yılda bir yaptığı bu tür çabalara karşı devreye girmeli tansiyonu artırmaya yönelik iç siyasi motivasyonlarla yapılan bu eylemlerin sonuçsuz kaldığını bilmelidir” denildi.