Sultan Keskinel'in sosyal medya paylaşımı şu şekilde;
"Tüm Laptalıların yaşadıgı, yaşatıgı bir çok değerin hepimizde farkındayız.
Kültürel anlamda ismi ile anılan Lapta çakısı, Lapta sandıgı ve Lapta hesap işi ve bunların yanı sıra birçok sanatsal iş sayılan işlerimiz yanı sıra Turizimde ismi ilk sıralarda olan Lapta. Ben her zaman derim ki "Lapta cennetin bir köşesi"( günümüz ve sonrası giden yeşil ve su yönü tartışılır) ipek böceklerinin burda beslenip Lambousa limanından yurt dışına pazarlanması tarihin ne kadar eski oldugunun kanıtıdır. Yüzyıllar öncesindeki Lapta diğer yerleşkelerden daha şanslıydı. Çünkü halk o kadar bir modern ve birlik içerisinde yapılan o kadar değerleri taşıyan zeki ruhlardı ki yoklu içinde düzenli köye gelen gazete, magazin kitapları ve bir tiyatro salonları vardı. Tiyatro oyunlar düzenlenir tüm halk seyre giderdi. ( bu gün halkın böyle bir salonu yok) kısa bir süre önce yaptıgım belgeselde Laptalıların sesiz, sakin, muhlis, çok okumuş, zeki insan olduklarını ve ne etliye ne sütlüye karışmadıkları gerçegi ortaya çıkmıştır.
Bu özelliklerle yaşamı idame ettiren bir halk yaptıgı işinde ne reklamını ne övgüsünü yapmakta zorlanır.
1930 yılında Fikriye hanımın tayini ile başlayan ve Laptalı Türk kadınlarının dönüm noktası olan Fikriye öğretmen mıdern ileri görüşleri ile hem çocuk yaşta hemde ergen olan kadınlara verdiği feyz ile görüş açıları değişmiş hemde onların her birine tek tek ilerdede fayda sağlayacak birer altın bilezik hediye etmiştir. Bu baglamda Fikriye hanıma şükran ve minnet duyarak ışıklar içinde uyurken ona rahmet diliyorum