Bu etkinlik, Türkiye’de veya KKTC’de geçmişte yaşanan siyasi ve sosyal olaylardan tamamen bağımsız değerlendirilmelidir. Çünkü mesele siyaset değil; bilim, teknoloji ve bir ülkenin / toplumun gelecek meselesidir.
Sendikaların varlık amacı; daha iyi eğitim koşulları sağlamak ve ekonomiyi güçlendirici düzenlemelerin yapılması için yöneticiler üzerinde baskı kurmaktır. Teknofest gibi ülkenin ekonomisine ve gelişimine vizyon katacak bir etkinliği protesto ederek varlık sebeplerine ters düşmektedirler.
Bilim tarihinde hep tartışılmıştır: Teorik bilgiler mi önemlidir, uygulamalı bilgiler mi?
Yaşadığımız deprem acıları ardından gördüğümüz gibi yalnızca teorik bilgi yetmiyor; bilgiyi pratiğe dökebilmek, çözüm üretebilmek hayat kurtarıyor.
Gençlerimizin orta eğitim ve üniversitede öğrendiği ikinci dereceden denklemler, sinüs -kosinüs hesapları, statik ve mekanik formülleri, bu tip etkinlikler sayesinde pratik hayatta deneyimlenerek yaratıcı güce dönüşür. TEKNOFEST gibi organizasyonlar işte bu dönüşümün en güçlü alanlarıdır.
Bilgiyi uygulamaya, hayali gerçeğe, projeyi başarıya dönüştürmenin sahnesidir. Bu nedenle, bu tür organizasyonlar desteklenmeli, alkışlanmalı, el üstünde tutulmalıdır.
Nasıl ki GİTYAD olarak adamızda Avrupa Birliği’nin sponsorluğunda düzenlenen bilişim ve inovasyon odaklı yarışmalarının yapılmasını, etkinlikler düzenlenmesini destekledik ve hazırladığımız projelerimiz ile katılarak gençlerimizin ödüller almasını sağladık, Rum siyasetçilerden gelen tüm siyasi baskılara rağmen Kıbrıs Türkü olarak bu organizasyonların yanında durduk. İşte aynı bilinçle, inadına TEKNOFEST diyoruz.
İnadına Teknofest!
Karanlığa değil, geleceğe yürüyoruz!
İnovasyona düşmanlık, cehaletin itirafıdır. Bu mesele siyaset değil, gençlerimizin yarının meselesidir!