23 Nisan kutlamaları sırasında Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sadece İstanbulluların değil tüm Türkiye’nin yüreğini ağzına getirdi. Yaşanan panik, olası depremlerde depremin etkisinden daha çok paniğin faciaya yol açacağını ortaya koydu.

Depremden sonra her kafadan bir ses çıktı. Ekranlarda jeolog enflasyonu yaşandı. Bundan sonrası “daha büyük olacak”, “büyük deprem riski ortadan kalktı” gibi ortaya atılan iddialar da vatandaşlar arasında saatler boyu tartışıldı.

Gazeteci Fatih Altaylı’nın programına aldığı; ülkedeki sözü en çok dinlenen Jeologlar arasında ilk sıralarda yeralan Celal Şengör, son deprem ve gelebilecek riskler hakkında görüşlerini açıklarken ilginç saptamalarda da bulundu.

Kandilli Rasathanesi’nin “fay çözümleri” haritaları önünde değerlendirmelerde bulunan Şengör, en çok bir deprem sonrası denizde oluşabilecek heyelan nedeniyle meydana gelecek tsunami ve ısrarla yapımına başlanan Kanal İstanbul konusundaki tehlikelere dikkat çekti.

Erdoğan, Trump'ı Türkiye'ye davet etti
Erdoğan, Trump'ı Türkiye'ye davet etti
İçeriği Görüntüle

Şengör’ün görüşlerinin 3 başlıkta değerlendirilmesi şöyle:

KANAL İSTANBUL
"Çok tartışılan proje Kanal İstanbul’un depreme bir etkisi olmaz. Depremin Kanal İstanbul’a etkisi olur. Surlardan başlayan Kanal İstanbul’un bulunduğu bölge 8 şiddetinde etkilenecek bir bölge. O bölgenin içinde Tsunami durumunda bir felaket olur. Kanalın kanal olabilmesi için beton bir yatağının olması lazım. O kırıldımı deniz suyu yeraltı suyuna karışır. Facia olur. Buna kesinlikle müsaade edilmemesi gerekir. Çok akılsızca düşünülmüş bir proje. Facia Erzincan’daki yer kayması gibi olabilir. Bir bilimci olarak kesinlikle tavsiye edemeyeceğim bir olay."

TSUNAMİ TEHLİKESİ"Bu depremde İstanbul Boğazı’nda yarım metrelik dalgalarla küçük bir tsunami yaşandı. Silivri istasyonunda 3 santim, Marmara Ereğlisi istasyonunda 2 santim, Balikesir Erdek’te 6, Yalova’da 4 santim deniz seviyesinde değişiklik tespit edilmiş. Bunların hepsi tsunami. Küçük tsunami. Tsunamiyi yapacak olan deprem değil deniz altında oluşacak heyelan. Deprem küçük denizaltındaki heyelan büyük olabilir. 7.4 büyüklüğünde bir deprem olursa Hava Harp Okulu’nun oradaki deniz dalga yüksekliği 7 metreyi bulabilir. Marmara’da herhangi bir yer kayması durumunda bütün Marmara tehlikede. Bunları hesaplamalarda gördük. Sonra daldık yer kaymasının olduğu yeri, koptuğu yeri gördük. Bunun şakaya gelir tarafı yok. 1509’daki depremde 8 metrelik tsunami surlara dayanmış. Böyle bir kayıt da var. Haliç’teki mini donanma tarumar olmuş. 8 metrelik bir tsunamiyi gözardı etmememiz gerek. Bütün Boğaz kıyısını vuruyor. Yalıları alıp götürüyor. Öldürsen yalı almam, yalıda oturmam arkadaş."

OLASI DEPREM RİSKİ"Deprem ile ilgili konuşmak için elinizde fay çözümleri olması gerek. Depremden sonra AKOM’da yapılan toplantıya gitmedim. Çünkü kalabalık bir toplantı. Deprem hakkında bir yer bilimci olarak yayın yapmamış kişilerin olduğu bir toplantıda benim yerim yok. AFAD deprem derinliğini 23 kilometre olarak vermiş. Şaşırdım duyduğumda. Böyle bir deprem olmadı. Bu depremin derinliği 10-11 kilometre.

Bu depremden sonra Silivri-Tuzla arasındaki büyük fayın iki parça halinde kırılacağını kuvvetle tahmin ediyorum. Büyük fay 130 kilometre tek parçada kırılırsa 10 kuvvetinde olur. Tek seferde kırılıp 7.6’lık korkunç bir deprem olmasından iki seferde 7.2 gibi depremlerle iki seferde kırılması arasında çok fark var. 7.2 de büyük bir depremdir ama 7.6 korkunç bir depremdir. Bu depremin büyük depremi bize yaklaştırdığı kesin. Ama ne zaman olacağını bilmediğimiz depremi biraz azalttı. Bu bir tahmin.

1766’daki gibi çift deprem olabilir. Bir ay mı 3 ay mı ne arayla olmuş. Bu deprem İstanbul riskini biraz artırmıştır. Her deprem öncü bir depremdir. Unutmayalım panik öldürür. Ne olursa olsun paniğe kapılmamamız gerek.

Depremde söylendiği gibi Ayasofya yıkılmaz Tarihi Yarımada aşağı yukarı 8 kuvvetinde sallanacak. Ayasofya’nın olsa olsa kubbesi çöker. Çünkü Ayasofya’yı yapanlar piramit haline getirmişler.

Kandilli’de çok değerli uzmanlar var. Bu konuları değerlendirmek için verilere dayanarak konuşmak gerekir.”