KKTC İnsan Hakları Derneği, Hristodulidis’e Türkçe dilinde de paylaşım yapma çağrısında bulundu KKTC İnsan Hakları Derneği, Hristodulidis’e Türkçe dilinde de paylaşım yapma çağrısında bulundu

AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE:

Milliyet gazetesinin değerli kalemi @ozaysendir’in bugün yayınlanan köşesinde işaret ettiği “KKTC’de enerji üretimi modeli” önerisi uzun zamandır hem bireysel hem de KKTC’nin saygın Sivil Toplum Kuruluşları ve Bilim insanları ile yaptığımız etütlerde dile getirdiğim olmazsa olmaz bir gerçeği bir kez daha günışığına çıkarmıştır. Gün ışığı derken; yılın 365 günü kesintisiz güneş alan benzersiz coğrafyamızın, eski teknoloji ve fosil yakıtlarla üretilen enerji kaynağıyla yarına uzanması mümkün değildir. Bilimin ve modern çağın getirdiği teknolojilerin kolektifiyle, günümüze uygun ve yarını kucaklayan “Sürdürülebilir Enerji Kaynakları” kullanımı, hala enerji yoksunluğu ve elektrik kesintileriyle mağduriyet yaşayan ülkemizin kalkınmasında güçlü bir çıkış modeli olacaktır. Bugüne kadar alt yapı ve ödenek eksikliği mazeretiyle dosya kapağı bile açılmayan gün ışığı hasadı, dile getirildiği gibi pahalı bir enerji üretimi modelinden ziyade, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak olan adil ve sürdürülebilir bir kaynak modeldir. Bunun için gerekli olan yatırımın bilimsel ve maddi dayanaklarını yaratabilecek, buradan üretilen artı değeri ülkemiz ve devletimiz yararına kullanabilecek güçlü, akılcı ve ufku açık ekonomi örgütleri, STK’lar ve bilim insanları kaynağına fazlasıyla sahibiz. Dünyada kendi enerjisini modası geçmiş teknolojilere bağımlı olmadan üretebilecek kaynaklarımızı harekete geçirip, efektif bir şekilde kullanabilecek işlevsel aklın çalıştırılması için ülke halkı olarak hazırız. Kaynak yaratma anlamında elini taşın altına koyabilecek tüm STK’larla birlikte, enerjide “KKTC Modelini” yaratmaya teoride ve pratikte talibiz. Ülkemizin en değerli hazinelerinden olan gün ışığını yaşadığımız yüzyıla yakışır bir şekilde enerjiye dönüştürüp, kesinti ve yoksunlukla mağdur olmayan toplumsal huzur sadece bir adım ötemizde duruyor. Biz ve bizim gibi düşündüğünü bildiğimiz tüm toplumsal inisiyatif kuruluşları o adım için hazır ve hazırlıklıyız. Dünyada bir dönem anıldığımız “Yeşil Ada” tanımlamasını, KKTC’de tüterek havamızı ve ekolojik sistemimizi kirleten mazot santrali bacaları yerine ışığımız ve suyumuzla; yeşil enerji, eko tarım, AGRO turizm gibi uzun ve temiz soluklu üretim modelleriyle yeniden kazanmak niyetindeyiz. Bahsettiğimiz doğal hasat teknolojileriyle bu arzumuza hızla kavuşup, adamıza yakışmayan bacaları da zamanla emekli etmek ekolojik bir hayal olarak kalmamalıdır. Doğal hakikatin adresi ortadadır… Ülkemizin bu önemli sorununu dile getiren Sn. Özay Şendir ve tüm değerli medya kuruluşlarına teşekkür ediyor ve kısa vadede “KKTC kendi enerjisini üreten ülkelerin başında geliyor” haberleriyle huzurla tebessüm eden bir toplum olmamızı arzu ediyorum.