Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, söz konusu açıklamayı “cehalet” olarak nitelendirerek, bu gibi kararlarla ülkenin doğru iş yapılamaz hale geldiğini ve bu hatalardan telafisi mümkün olamayacak sonuçlar yaşanabileceğini savundu.
Yarkıner, Arıklı’ya “Kablo ile enerji transferine neden? Ne kadar? Kimin için?” sorularını yönelterek, bu işin kamusal yarara hizmet edeceğini ispatlaması gerektiğini söyledi.
“Erhan Arıklı’nın imzalanması için başını çektiği Kalecik lll Anlaşması da ülkenin soygun belgesidir, cehalet belgesidir ve KKTC halkının vahşice soyulması belgesidir.” diyen Yarkıner, “Bunun kamu yararına olduğunu iddia eden varsa onlarla da tartışıp haklı olmaları halinde özür dilemeye hazırız.” ifadelerini kullandı.
Bu tür anlaşmaların ne KKTC, ne de Türkiye için bir yararı olmadığını, buradakiler makam sahibi olurken, Türkiye’deki güçlü sermayenin ülkeyi sömürdüğünü öne süren Yarkıner, KIB-TEK ve elektrik enerjisi hizmetlerinin lojistik bir bilim olduğunu kaydetti.
Yarkıner, Kalecik lll Anlaşması’na ilişkin Makine Mühendisleri olarak dava açtıklarını ancak sürecin ilerlemediğini belirterek, “Kablo ile ülkenin enerji ihtiyacının AKSA tarafından karşılanması için Kalecik III’ün zamanından evvel yasal mesnetleri ve teknik gerekçeleri olmadan imzalanması; ülkemizin enerji kaynaklarının kullanılmasına ve ülkenin enerji bağımsızlığını engellemeye yöneliktir. Yani ihanettir.” dedi.
Kablo ile enerjinin, ülkenin bağımsızlığı, sürdürülebilir enerji, ülkenin kendi enerjisini yönetebilme kabiliyeti, ucuz elektrik enerjisine ulaşma vb. prensiplerine uygun olduğuna dair herhangi bir geçerli nedeni de olmadığını savunan Yarkıner, Kalecik III nedeniyle KKTC halkının üretilmeyen enerji için ödeme yaptığını öne sürdü.
Yarkıner, “ülkedeki varoluş mücadelesinin KKTC halkının ekonomik refahı ve bağımsızlığı ile sonuçlanması yerine iktidarın biat ettiği zümrelerin kazançları için ülkenin arpalık haline getirildiğini” iddia etti.