Sebze-meyve denetimleri…İthal ürünlerden 6’sı ve yerli ürünlerden 3’ünde limit üstü bitki koruma ürünü tespit edildi Sebze-meyve denetimleri…İthal ürünlerden 6’sı ve yerli ürünlerden 3’ünde limit üstü bitki koruma ürünü tespit edildi

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, “ne Kıbrıs Türkü’nün ne de tarihin kendi stratejik çıkarları için Kıbrıs Türk Halkı’nı egemenlik ve güvenlik haklarından geri götürmeye, Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığını sıfırlamaya çalışanlara şu veya bu kisve ile yardım ve yataklık yapanları affetmeyeceğini” vurguladı.


 “ Doğu Akdeniz’deki gelişmelere paralel olarak son zamanlarda KKTC’ye yönelik beşinci kol faaliyetlerinin arttığının gözlemlendiğine “ işaret eden Gülbahar, “ Kıbrıs Türk Halkı yok olma noktasından kendi Devleti çatısı altında güven içinde yaşar duruma gelmiştir. Bunu göz ardı edip gaflet içinde, yabancıların çıkarları doğrultusunda konuşan, faaliyet gösterenler bilsinler ki yaptıkları asla yanlarına kalmayacaktır ” dedi.
Aziz Gülbahar açıklamasında şunları kaydetti:
“ Biz Kıbrıs’ta iki Devletli bir anlaşmadan yanayız. Rum komşularımızın kendi Devletlerini, bizim kendi Devletimizi egemen olarak yöneteceğiz ama iki halkın, iki Devlet’in ortak çıkarları için iş birliği yapacağı bir çözüm şekli aklın, mantığın gereğidir.
Rum tarafı bunu kabul edene kadar siyasi ve hukuki mücadelemizi sürdürecek, KKTC’nin tanınması, uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için çaba göstereceğiz. 
Bu noktadan geri adım atmak haklarımızı kaybetmemize, Rumların tek amacı olan 1974 öncesine dönüşün yolunun açılmasına neden olacak, Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkarılması ile sonuçlanacaktır.
Dünyamızda halen önemli sıcak savaşlar devam edip giden pek çok vekalet savaşı, yani terör hareketleri vardır. Doğu Akdeniz, Ortadoğu, Uzak Asya, Afrika, Avrupa kaynamaktadır. 
KKTC bazı sorunlarına ve henüz tam istediğimiz noktada olmamasına rağmen tüm dünya göz önünde bulundurulduğunda bir güven ve huzur odağıdır.
Sorunlarımız çözülemeyecek sorunlar değildir. Basiretli, hakikaten milletini sevenler elbette bir gün Kıbrıs Türk Halkı’nın sorunlarını hızla giderecek noktalara gelecek ve başarının yolu açılacaktır. 
Bütün araştırmalar, Kıbrıs Türk Halkı’nın büyük çoğunluğunun iki Devletli çözüm istediğini, federal bir çözüme artık prim tanımadığını, Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığı ile etkin ve fiili garantörlüğünün devamından yana olduğunu, Rumlara güvenmediğini göstermektedir. 
Hal böyleyken, KKTC Devleti’nin tüm olanaklarından yararlanan bazılarının orada burada halkımızın bu taleplerinin aleyhine konuşmaları, faaliyet göstermeleri bardağı taşma aşamasına getirmiştir.
Türk milleti ile onun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı’nın kökleri tarihimizin derinliklerine uzanan bir sivil toplum kuruluşu, vakfı olarak bu işlere bulaşan herkesi uyarıyoruz;  yeter artık. Milletimiz uyumuyor. Yaptıklarınız asla yanınıza kalmayacaktır.  
Yetkililere de sesleniyor ve diyoruz ki;   gereken yasalar düzenlemeleri yaparak Türk aile yapısını, Milleti, Devleti dış güçlerin beşinci kol faaliyetlerinden koruyacak yasal düzenlemeleri yapınız. Halkımız bunların yapılmamasından dolayı rahatsız ve öfkelidir. Neden KKTC’de o veya bu kesimi koruyan yasalar var da aileyi, milleti, Devleti koruyan yasalar yoktu?”