KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, Kıbrıs Türk toplumunun kendine özgü yapısını değiştirme politikalarının dayatmalarının devam ettiğini söyledi. Dayatmaların yeni olmadığını, 1950’li yıllarda başladığını belirten Baybora, “Bu konu öğretmenin ve eğitimin parçası olmaktan çıktı, toplumun parçası oldu. Toplumsal muhalefeti ileri taşıyarak bunlara dur dememiz lazım,” dedi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Mustafa Baybora, Canan Onurer’in Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu “Sabahın Haberleri” isimli programa telefonla bağlandı.

"DİNİN SİYASALLAŞMASIYLA İLGİLİ KADINLARIN VE KIZ ÇOCUKLARININ YAŞAM ALANLARININ KISITLANMASI VE ARDINDAN DA TEK ADAM REJİMİ"

Sendikaların eylemi Meclis önünde devam ediyor Sendikaların eylemi Meclis önünde devam ediyor

“Dinin siyasallaşmasıyla ilgili kadınların ve kız çocuklarının yaşam alanlarının kısıtlanması ve ardından da tek adam rejimi,” ifadeleriyle Kıbrıs’ın yanı başındaki coğrafyayı özetleyen Baybora, kararlı ve cesur durmak zorunda olduklarının altını çizdi. Gaile sahibi olan kim varsa, kimliği dönüştürme politikalarının karşısında mücadele çağrısı yapan Baybora, “Yarın geç olabilir,” uyarısında bulundu.

Karanlığa, gericiliğe ve yobazlığa karşı bir mücadele verileceğini, konunun başörtüsüne indirgenmesinin ise safsata olduğunu söyleyen Baybora, türbanın ülkede hiçbir zaman sorun olmadığının da altını çizdi. Türkiye’de türbanın yasaklandığı dönemlerde Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde böyle bir sorun olmadığını hatırlatan Baybora, “Her ne hikmetse bir gecede Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, tepeden inme bir tüzük değişikliğiyle öğretmen sendikalarını yok sayarak bunu ileriye götürmeye çalıştı. Mevcut hükümet aldığı talimatları yerine getirmeye çalışıyor. Eğer biraz onurları ve haysiyetleri varsa, kendilerini laik ve Atatürkçü olarak addediyorlarsa, onurlu bir şekilde kalemi koyup giderler,” dedi.