Özersay, açıklamasında, “İki yıl önce meşru olmayan, demokratik teamüllere aykırı şekilde kurulan Ünal Üstel hükümetine tepki koyduğumuzda, böyle bir hükümetle Meclis’te çalışırsak müdahaleleri ve antidemokratik uygulamaları normalleştirmiş oluruz diye uyarmıştık ama dinleyen olmadı, maalesef haklı çıktık. Daha en baştan sadece Halkın Partisi’nin Meclis’ten çekilmesi değil herkesin o koltuklardan kalkması ve Üstel hükümetini meşru kabul etmeyip istifaya zorlaması gerekirdi. Şimdi ülkenin getirildiği noktaya bakın; hükümeti kuracak partinin başkanını dahi seçemeyecek duruma düşürüldük. Parti Başkanı dahi seçemezken dünyaya bizi tanıyın mı diyeceğiz?” ifadelerini kullandı.

Özersay şöyle devam etti:

“Sadece UBP değil, hiçbir siyasi parti böyle bir muameleyi hak etmez. Parti tabanlarının iradesi yok sayıldığında, halk iradesi yok sayıldığında devlete olan inanç gün geçtikçe azalır. İnsanlar sandığa gitmek için bir sebep bulamaz. Sonra da neden seçimlere katılım oranı bu kadar düşük diye şikayet edilir. Sebebi belli, iradeye dönük bu ve benzeri müdahaleler insanları siyasetten ve sandıktan soğutuyor. Ama asıl önemlisi devletten ve kendi kendini yönetme talebinden de soğutuyor. Asıl tehlikeli olan budur. Meselenin sadece UBP’nin meselesi olmadığını anlamak zorundayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar'dan fırtına konusunda mesaj Cumhurbaşkanı Tatar'dan fırtına konusunda mesaj