Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Dr. Cemal Mert, deniz ve havuz sularında karşılaşılabilecek biyolojik ve kimyasal kirliliklerin, ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini, özellikle E.coli ve Salmonella gibi bakterilerin gastrointestinal rahatsızlıklara neden olabileceğini söyledi.
Cryptosporidium ve Giardia gibi parazitlerin, ishal ve kramp gibi semptomlarla ortaya çıkan sindirim sistemi hastalıklarına neden olabileceğini hatırlatan Mert, “Kimyasal kirlilikler arasında yer alan ağır metaller, pestisitler ve organik kirleticiler ise uzun vadede kansere ve hormonal bozukluklara yol açabilecek toksik etkilere sahiptir” dedi.
Mert, KTTB olarak, Sağlık Bakanlığı’nı deniz ve havuz sularının düzenli olarak analiz edilmesi ve sonuçlarının kamuoyuyla ayrıntılı şekilde paylaşılması konusunda daha duyarlı ve titiz olmaya davet etti.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Haziran ayında 102 plajda su analizlerinin yapıldığına ve plaj sularında insan sağlığını tehdit eden bir bulguya rastlanmadığına dair ayrıntı içermeyen yüzeysel bir açıklama yapıldığını söyleyen Mert, üstelik halkın kullanımına açık havuzların su analizlerinin de henüz açıklanmamış olduğunu vurguladı.
Mert açıklamasına şöyle devam etti:
“Analizler, akredite laboratuvarlar tarafından, uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Mikrobiyolojik testler, en başta klor düzeyleri olmak üzere kimyasal analizler ve fiziksel parametrelerin düzenli olarak kontrol edilmesi ve duyurulması gerekmektedir. Ayrıca sadece su kirliliğinin değil eş zamanlı olarak plajların çevresel temizliğinin de denetlemesi gerekliliğinin üzerinde önemle durmak istiyoruz. Halkımızın sağlığını korumak ve güvenli bir yaz sezonu geçirmek için, deniz ve havuz suyu kalitesinin sürekli izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması elzemdir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler bu tür kirliliklere karşı daha hassastır. Bu nedenle, suya girmeden önce suyun temizliğinden emin olunmalı, şüpheli durumlarda yetkililere bildirim yapılmalıdır. KTTB olarak, halk sağlığı konusundaki çalışmalarımızı sürdürmeye ve bu konunun yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda daha fazla hassasiyet göstermesini ve halk sağlığını tehdit eden durumlara karşı önceden tedbir almasını bekliyoruz. Bakanlığın, bu konuda daha proaktif bir yaklaşım sergilemesini, daha inandırıcı analiz sonuçları açıklamasını, başta Çevre Dairesi ve Yerel Yönetimler olmak üzere işbirliği içinde gerekli düzenlemeleri acilen hayata geçirmesini talep ediyoruz. Halkımıza sağlıklı ve güvenli bir yaz diliyoruz”.