Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'in eşi Sevim Çağla Serim himayesinde düzenlenen etkinliğe, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın eşi Sibel Tatar, Başbakan Ünal Üstel'in eşi Zerrin Üstel ile siyaset ve iş dünyasından kadınlar, sivil toplum örgütleri yetkilileri ile konuklar katıldı. Etkinlikte, Türk kahvesinin tarihi ile incelikleri anlatıldı, ülkedeki Türk kahveleri tanıtıldı.

-Serim

Sevim Çağla Serim, etkinlikte yaptığı konuşmada, ülke kültürü ve sosyal yaşam açısından anlam ve önemine vurgu yaparak Türk kahvesinin tarihini anlattı.

İskele'de şehitleri anma töreni... İskele'de şehitleri anma töreni...

Serim, medeniyetin geleneksel değerlerinden biri olan Türk kahvesinin 5 Aralık 2013’te UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edildiğini, her 5 Aralık’ta “Dünya Türk Kahvesi Günü”nü kutladıklarını, bu vesileyle kahvenin kültürdeki yerini hatırladıklarını vurguladı.

“Bugün Türk kahvesinin tarihine hep birlikte kısa bir yolculuk yapacağız. Bu çerçevede kahve kültürümüzün inceliklerini öğrenmek amacıyla değerli hocalarımız bizlere Osmanlı’da Türk kahve kültürünü ve Kıbrıs Türk kahvesinin tarihini anlatacaklar.” diyen Serim, Türk kahvesinin, hem mutfağın hem de kültürün vazgeçilmez bir parçası olduğunu kaydetti.

Bütün Osmanlı topraklarında olduğu gibi Türk kahvesinin Kıbrıs’ta da yüksek kabul gördüğünü; kahvehaneler de çok geçmeden Ada’da varlık göstermeye başladığını ve hatta yeri doldurulamaz sosyal mekanlar haline geldiğini ifade eden Serim, “Ve zamanla Ada’da yaygın bir şekilde kullanılan ‘Türk kahvesi’ kendi kültürünü oluşturmuştur.” diye konuştu.

Türk kahvesinin dünyaya yayılmasıyla ilgili sürece de değinen Sevim Çağla Serim, şöyle devam etti:

“Osmanlı’da Türk Kahvesi, sosyal bir içecek halini almakla birlikte, ticaretinin de yapılması ile birlikte büyük önem kazanmıştır.

Çeşitli akademik kaynaklar, Avrupa’nın kahve ile tanışmasının, 17. Yüzyılda Osmanlı şehirleri ve tüccarları aracılığıyla gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bugün yeni nesil kahve mekanları ile birer cazibe merkezi haline gelen Avrupa ülkelerinden İtalya kahve ile  Osmanlı’dan çok sonra 1615 yılında tanışmıştır. Fransa ise Sultan IV.Mehmet’in bir Osmanlı sefiri ile Fransa Kralı 14.Louis’e hediye olarak gönderilen bir çuval kahve çekirdeği ile birlikte kahveyi tanıyor.

Bu sayede, topraklarımızda yetişmeyen bir meyve, Batı’daki ülkelere Türk kahvesi ile tanıtılmıştır.”

Serim, eşsiz hazırlama, pişirme ve ikram yöntemine sahip Türk kahvesinin, yapılış şeklinden içim tarzına kadar diğer kahve çeşitlerinden kolayca ayrıldığını ve kendine özgü olduğunu vurguladı.

“KKTC sınırları içerisinde Lefkoşa’da Sultan ve Özerlat, Gazimağusa’da Oza, Girne’de Con; Türkiye’de ise Mardin’de dibek, Şanlıurfa’da mırra, Gaziantep’te menengiç, Safranbolu’da safranlı, Nevşehir’de közde, Ankara’da kumda, İzmir’de damla sakızlı ve İstanbul’da geleneksel Türk kahvesi olmak üzere kahvemiz farklı coğrafyalarda zaman zaman farklı pişirme yöntemleri ile çeşitlenerek bugüne gelmiştir” diyen Serim, üç gün önce Gaziantep Menengiç Kahvesinin, AB’den Coğrafi İşaret tescili alarak bu tescili alan 29. Türk ürünü olduğunu da hatırlattı.

Bugünün hem Türk Kahvesi Günü hem de Türk kadınının seçme seçilme hakkı kazandığı gün olduğuna vurgu yapan Serim, Türk kadınının seçme seçilme hakkını kazanması ve dünya kadın hakları günü ile Türk Kahvesi Günü’nü kutladı.

Kadınların olmadığı bir demokrasinin olamayacağını ifade eden Serim, geleneksel kültürel miras olan Türk kahvesinin kültürdeki yerini vurguladı.

Serim, Türk kahvesi tarihiyle incelikleri hakkında bilgi verileceği etkinlikte Ebru sanatı ve Türk kahvesi tanıtımları yapılacağını ifade ederek, Türk kahvesinin kültürdeki yerinin önemini kaydetti.

"’Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ sözü aslında kahvenin bizim için bir içecekten çok daha fazlası olduğunu anlatan en güzel ifade değil midir?” diyen Sevim Çağla Serim, kahvenin, Türk halkı için dostluk, birlik, beraberlik, misafirperverlik ve hatır anlamı taşıyan önemli bir içecek olduğunu belirterek, Türk Kahvesi Günü’nü kutladı.

-Sibel Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın eşi Sibel Tatar da konuşmasında, Türk kahvesinin ülke ve vatandaşlar açısından önemine işaret ederek, Osmanlı sayesinde kültür haline gelen Türk kahvesinin misafirperverliğin ve dostluğun simgesi olup, tedavi için de kullanıldığını söyledi.

Kahvehanelerin toplum, dostluk, sosyal yaşam ve kültür açısından önemine dikkat çeken Tatar, kahvehanelerin, turistik amaçla kadın ve erkeğin paylaştığı, daha modern bir hale getirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Tatar, Türk kahvesi gününün yanı sıra Türk kadınının seçme seçilme hakkının verildiği günü de kutlayarak, Meclis'te daha çok kadının yer alması temennisinde bulundu.

Konuşmaların ardından Türk kahvesinin tarihi ve kültürdeki yeriyle ilgili sunumlar yapıldı.