Önümüzdeki 50 yıl içinde Türkiye, köklü bir dönüşüm sürecine girecek.
Yapılan istatistiksel analizler, bu değişime uyum sağlamak adına hızlı ve etkili politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Nüfus projeksiyonları ise Türkiye'nin geleceğine dair önemli sinyaller vererek, gerekli önlemlerin vakit kaybetmeden alınmasını zorunlu kılıyor.
TÜRKİYE'Yİ 3 FARKLI SENARYO BEKLİYOR
Türkiye’nin nüfus yapısında yaşanan değişimler ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Revizyon Politikaları doğrultusunda, 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verileri baz alınarak nüfus projeksiyonları yenilendi.
Doğum, ölüm ve göç oranları üzerinden yapılan analizlerle, ana, düşük ve yüksek olmak üzere üç farklı senaryo ortaya kondu.
DOĞURGANLIK TEHLİKELİ SEVİYELERE GERİLEDİ
Nüfus projeksiyonlarında, kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının azalması kritik bir etken oldu. 2001 yılında 2,38 olan toplam doğurganlık hızı, 2014'e kadar 2,10 seviyesinde seyrederken, 2023 yılında 1,51'e geriledi.
Bir toplumun nüfusunu yenileyebilmesi için bu oranın en az 2,10 olması gerekiyor. Bu düşüş, Türkiye’nin gelecekte nüfus kaybı yaşayabileceğine işaret ediyor.