“Hristodulidis, Türkiye ile Direkt Temas Çabasında”
Hasipoğlu, Rum Lider’in, Kıbrıs Türk tarafını devre dışı bırakarak Türkiye ile doğrudan temas kurma girişiminde olduğunu belirterek, bunun beyhude bir çaba olduğunu vurguladı.
“ABD ile Görüşme Sonrası NATO Üyeliği Girişimleri”
Hristodulidis’in ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi sonrasında Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğini yeniden gündeme getirdiğini ifade eden Hasipoğlu, bu hamlenin Kıbrıs Adası’nı barut fıçısına çevirmek anlamına geldiğini söyledi. UBP Genel Sekreteri, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğine karşı veto hakkını kullanacağının açık olduğunu belirterek, bu süreçten kimsenin fayda sağlamayacağını kaydetti.
“1960 Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın Önemi”
Türkiye’nin, Kıbrıs üzerindeki etkin ve fiili garantisinin devamlılığının UBP için kırmızı çizgi olduğunu dile getiren Hasipoğlu, NATO üyeliğiyle bu hakkın ortadan kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
“Rum Tarafı Çözümsüzlüğün Kaynağıdır”
Hasipoğlu, Hristodulidis’in statükocu ve çözümsüzlüğü körükleyen politikalarını eleştirerek, “Rum komşumuzun bizi dışlayarak Türkiye ile direkt temas kurmaya yönelik çabaları, aslında çözümsüzlüğün temel kaynağıdır” dedi.
Doğalgaz Krizi ve Bölgesel Gerginlik Uyarısı
Hasipoğlu, Rum tarafının doğalgaz krizini tırmandıran adımlarına, askerî anlaşmalarına ve diğer ülkelerle yaptığı yapay ittifaklara dikkat çekti. ABD’nin Ortadoğu’daki etkisini Akdeniz’e taşıma girişimlerinin de bölgedeki ateş çemberini büyüttüğünü vurguladı.
“Savunma İşbirliği Anlaşması Mesaj Olacak”
Hasipoğlu, KKTC’nin Anavatan Türkiye ile yapacağı Savunma İşbirliği Anlaşması’nın, başta Rum Yönetimi olmak üzere İsrail ve diğer devletlere güçlü bir askerî ve siyasi mesaj niteliğinde olacağını belirtti. Hasipoğlu, bu noktadan sonra AB, İngiltere veya ABD’nin tepkilerinin bir öneminin kalmayacağını ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının korunmasında kararlılık mesajı verdi.
