Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet, mesajında Kıbrıs’ın madencilikte yaklaşık 100 yıllık mazisi olduğunu, CMC bünyesinde yıllarca yürütülen bu çalışmaların birçok kişiye iş olanağı sağladığı anımsattı.

1974 yılının sonunda terkedilen ve gerekli ocak kapatma işlemleri yapılmayan CMC’nin geride bıraktığı piritli – bakırlı atıkların ülkede çevre kirliliğini yarattığını hatırlatan Necdet, şunları ifade etti:

“Bu çalışma kullanılacak yöntem, bütçe yokluğu ve diğer nedenlerle yapılamadı. Ocak kapatma işlemi ancak iki şekilde yapılabilir: Kalan cevheri uygun yöntemlerle ve kabul görecek bir ÇED raporu kapsamında işleterek kapatmak veya kalan cevheri işletmeden kapatmak. Her iki yöntem için de uygun bütçe koşullarının sağlanması şarttır. İlgili bakanlık ve kamuoyu desteğiyle bu yöntemlerden birisiyle kangren olmuş bu yaranın kapatılması gerek.”

Taşocakçılığı konusuna da değinen Mehmet Necdet, son 50 yılda başta havaalanları ve karayolları olmak üzere konut ve altyapı inşaatlarında ihtiyaç duyulan agreganın ve taşın bu ocaklardan elde edildiğini ifade etti.

Bu konuda da zaman zaman görsel ve çevresel sorunlarla karşılaşıldığını belirten Necdet, büyük çoğunluğu geçmişte uygulanan işletme yöntemi nedeniyle artan ayna yüksekliklerinin kademelerin yapılmasını olanaksız kıldığını kaydetti.

Kademeli işletme yöntemine uygun hareket edilmesi için Jeoloji ve Maden Dairesi ve ilgili Bakanlık tarafından atanan üyelerinin teknik nezaretçilerle bu hususları denetlediğini ifade eden Mehmet Necdet, şöyle devam etti:

Çavuş: "Geçmişte yaşanan acıları bir daha yaşamamak için mücadele sürecek" Çavuş: "Geçmişte yaşanan acıları bir daha yaşamamak için mücadele sürecek"

“Gerek toz gerekse titreşimin azaltılması için bilimsel yöntemlere başvurulmakta, gerekse işletme emniyetinin sağlanması konularına itina gösterilmektedir. Bu nedenle, mevcut çalışmaların da doğru yöntemlerle yürütülmesi Odamızın önem verip takip ettiği bir husustur.”