Düşünce boyutunda görünmez bağlarla birbirimize bağlıyız , duygularımız ise gerçeği şekillendiriyor.
Zihinsel olarak iletişimi sağlayan DNA sarmalları sayesinde evren ile iletişim kurar ve yaşamımızı şekillendiririz.
Bilimsel olarak nitelendirdiğimiz söz konusu şey aslında çekim yasasını güçlendiren veya zayıflatan hatta her türlü virüse karşı bizi koruyan DNA sarmalları aktivasyon zincirimizdir.
Düşündüğümüz her şey gördüğümüz gerçeği yansıtıyor, günlük hayatta stresi çağrıştıran veya negatif enerji titreşimleri bulunan her ortamdan hatta insanlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırız çünkü düşük frekanslı titreşimler düşük frekanslı insan ve eylemleri hayatımıza çeker, yüksek frekanslı düşünceler ise yüksek frekanslı eylem ve insanları hayatımıza çeker.
Zamanın değeri yaptığımız her eylemin çizelgesinden oluşur, bilinç boyutunda düşünce gücü ile zamanın çizelgesini oluşturuyoruz
İnsan DNA sarmalları niyetler aracılığıyla değiştirilebilir.
Bir fotonun diğer foton ile etkileşimi üzerine ortaya çıkan sonuç pozitif etki ile yapılan deneylerin DNA zincirini güçlendirdiğini ve aktif bir biçimde diğer güçlü fotonlarla etkileşime girdiğini kanıtlamıştır.
Yapılan çeşitli deneyler aracılığıyla mutluluk ve şükran duygusunun DNA üzerindeki etkisini artık bildiğimiz üzere çift sarmallı DNA alanı güçlenmiş ve her çeşit virüse karşı güçlü bir biçimde kendisini korumaya almıştır.
Yaşadığımız bu düzlemde hiçbir şey elbette doğrusal değildir. Zaman çizelgesini aktive ettiğimiz bu boyutta düşünce gücümüz ile pek çok şeyi farkında olarak veya olmayarak yaşamımızda tezahür ettiriyoruz, günümüz koşulları artık bu bilince ulaşmış durumdadır.
Çağımızın en savaşı artık mikroplar , virüsler Covid-19 ve domuz gribi gibi çeşitli salgın hastalıklardır.
Mümkün olduğunu bildiğimiz her şey nasıl ki gerçekliğimizi yaratabiliyorsa elbette her şey zıttı ile mümkünse işte o zaman tüm salgınları yok edecek bilincin kendimizde de var olduğunu biliyor olmalıyız.
İnfluenza
Simay Ohara
Yorumlar