Bir toplum kendine nasıl gelir?

Nasıl toparlanır?

Bunu Alman bilemez.

Bunu Fransız da, Yemen’li de anlamaz.

Bu bize has bir durum.

Bir türlü toplum olmayı beceremeyen.

Bir şekilde Devlet olduğunu bilemeyen.

Bilmeyi ve becermeyi öteleyen.

Biz yani.

Biz artık toparlanmalıyız.

Biz artık kendimize gelmeliyiz.

******

Hikaye nasıl başladı bilemem.

Ezelden mi böyleydik?

Yoksa sonradan mı olduk?

Ama öyle yada böyle.

Durum fena.

Toplumsal bütünlük sağlanamıyor.

Sağlandığı herhangi bir dönemi de hatırlamıyorum.

Kendi kendimize muhalifiz.

Kendi kendimizin rakibi.

Türkiye konusunda hemfikir değiliz.

Kıbrıs çözümü konusu ayni.

Planlama yok.

Strateji yok.

Ne yapmalıyız durumu hiç olmadı zaten.

*****

Bu yüzdendir ki!

Bulunduğumuz durum nahoş.

Hemfikir olma güdümüz yok.

Doğal olarak başarı da yok.

Zanginleşme görece.

Herşeyi tartışılabilir hale getirdik.

Ve günün sonunda elde sadece sıfır var.

Bu sebeple dur demenin zamanı artık.

Uzlaşmayı öğrenmeliyiz.

Toplumsal olarak mutabık kalmayı.

Yoksa mitoz bölünmeler devam edecek.

Bölündükçe küçüleceğiz.

Ta ki son noktaya kadar.

Yani yok olana kadar.