Palm Beach yoluna döndük.
Limanı geçtikten sonra, ilerlemeyen bir trafik vardı.
Okula yakın indim.
Yürümeye başladım.
Tam karşımda binlerce ışık duruyordu.
Attığım her adımda, içimde beliren o sıkışma hissiyle, gözümden yaşlar akmaya başladı.
Adımlarım hızlandı.
Akşam üstü soğuyan havaya karşı, bir anda terledim.
Boğazımda bir düğüm.
Kalabalığın arasına girdim.
İlk defa, hak arayışını, bu denli yürekten hissettim.
Yanan her meşaleden çocukların, çocuklarımızın yüzü parlıyordu sanki.
Öğretmenlerimiz izliyordu yine güzelim öğrencilerini.
Anne babalar alkışlıyordu yavrularını.
Cennetin kapıları açılmış, Mağusa’nın meşaleleri aydınlatıyordu bahçelerini…
…..
Torunlarını toprağa veren yaşlı neneler dedeler yürüdü akşam…
Nefes nefeseydiler ama öylesine hızlı yürüyorlardı ki…
O toprak yığınına karşı…
Aç gözlülüğe karşı…
Adalet inancıyla…
“Olası Kast” için yürüyordu…
Tam dokuz aydır, nefesleri tutulan ailelerin sözü var…
Bizim sözümüz var.
Bitmedi bu dava.
Bitmeyecek.
Ta ki, KATİLLER, olası kast ile yargılanana kadar.
Öldürdükleri her bir bedenin cezasını çekene kadar.
Adalet yerini bulana kadar.
İsias bizim ortak davamız.
Bitmedi, bitmeyecek.