Zamanın içine sıkışıp kalmış o güzel melodileri düşündüğümde, zihnimde hemen eski bir kasetçalar beliriyor. Sararmış albüm kapakları, üzerine isimlerimizi yazdığımız karışık kasetler ve başa sarmak için kurşun kalemle döndürdüğümüz teypler… 90’larda çocuk olmak, aynı zamanda o dönemin müziğiyle büyümek demekti.
Bir Asya şarkısı duyduğumuzda melankolik bir aşk hikâyesine dalar, Ege’nin "Delice Bir Sevda"sıyla Akdeniz rüzgarlarını hissederdik. Haluk Levent’in gitarı eline alıp "Anlasana" demesi, isyanımızın nağmelere dönüşmesiydi. Sezen Aksu’nun büyülü sesi, kalbimizin derinliklerine dokunan bir anahtar gibiydi. Demet Sağıroğlu "Arnavut Kaldırımı" derken, sokaklarda yürüdüğümüz günleri hatırlardık. Hazal’ın "Elden Yar Olmaz" şarkısı, o dönemin aşklarının kırılganlığını anlatırdı. Ve tabii ki Çelik… O saf duygularla yazdığı şarkılar, bir neslin duygularını şekillendirdi.
Kasetler, Walkman’ler ve Kral TV
O dönemlerde müzik, bugünkü gibi sadece bir "tık" meselesi değildi. Albümler çıkardı ve biz heyecanla kasetçiye koşardık. Bir kaseti almak, sadece müziğe sahip olmak değildi; o sanatçının dünyasına adım atmaktı. Kasetin içindeki kitapçıkları okur, şarkı sözlerini ezberler, kimin hangi enstrümanı çaldığını öğrenirdik.
Ve tabii ki Kral TV…
Şimdi her şey sosyal medyada, algoritmalar neyi isterse onu dinliyoruz. Ama bir zamanlar müziği keşfetmek için Kral TV Top 20’yi beklerdik. Akşam saatlerinde televizyonun karşısına geçip video klipleri izlemek büyük bir olaydı. En sevdiğimiz şarkı listede yükselince sevinir, düşerse üzülürdük. Sezen Aksu’nun hüzünlü bir şarkısından sonra Çelik’in neşeli melodileriyle moral bulurduk.
Bugünkü Müzik ve O Dönemin Ruhu
Elbette müzik değişir, gelişir. Ama 90’ların ruhu bambaşkaydı. O dönem müzisyenleri, şarkılarını bir gecede çıkarmıyordu. Albümler üzerinde aylarca çalışılıyor, en küçük detay bile özenle düşünülüyordu. Bugün müzik daha dijital, daha hızlı tüketilen bir ürün haline geldi. Bir şarkı trend olur, sonra unutulur. Ama 90’ların şarkıları hala yaşıyor, hala ilk günkü gibi hissettiriyor.
Bazen sosyal medyada "Nerede o eski şarkılar?" diye bir soru dolaşıyor. Eski şarkılar hep burada, bizimle… Onları unutmadık, unutamayız. Çünkü onlarla büyüdük, onlarla yaşadık.
Şimdi eski bir kaseti çıkarıp takmanın, walkman’in pilini kontrol etmenin ya da radyoda sevdiğimiz şarkının çalmasını beklemenin tadını kimse bilmiyor. Ama biz biliyoruz… Ve her duyduğumuzda o güzelim 90’ları özlemle hatırlıyoruz.