90’ların başında kaleme alınan ve sonradan filmi de yapılan çok popüler bir romandı, Benim Sinemalarım..

Fürfuzan’ın bu eserinde Türk sineması içine düştüğü acıklı durumla anlatılır..

Üniversite yıllarıma denk gelmesinin de heyecanıyla bende iz bırakmıştır..

Ama isim olarak.

Dilimde yerleşik bir kalıp olarak yerleşmiştir.

Sadece sinema ile ilgili değil, herhangi bir konudan bahsederken, eğer durum çok da parlak değilse kullanırım.

Benim Ülkem, Benim Gençliğim vb...

Bir “ah” çeker ve eklerim...

Durumun vahametini anlatmak için bir kalıp oldu yani bende anlayacağınız.

Ve son dönemde de “Benim Kurumlarım” demeye başladım.

Kıbrıs Türk Halkı kurumlarını kaybetmeye devam ediyor.

Kıbrıs Türk Turizm İşletmeleri ile başlayan, Sanayi Holding ile devam eden ve Kıbrıs Türk Hava Yolları ile zirve yapan bir durumdan bahsetmekteyim.

Bu kurumları resmen batırdık, yitirdik, kaybettik.

Hem üretim açısından hem de istihdam açısından büyük kayıplara neden oldu bu kayıplar.

Ekonomi üzerindeki olumsuzluklarını ise buraya istesem de sığdıramam.

Ama belki de en büyük olumsuzluk toplum psikolojisi üzerinde yarattığı etkidir.

“Biz başaramayız” ya da “biz beceremeyiz” algısı çok yanlıştır ve çok tehlikelidir.

Toplumu üreten olmaktan çıkarıp tüketen moduna çeviren bir süreçten bahsetmekteyiz.

Konunun özelleştirme ya da devletleşme ile bir ilgisi yok.

Konu tamamen toplumun özgüvenine yansıyan bir çöküş sürecidir.

Ve bu süreç hala devam etmektedir.

Şimdi de sırada Doğu Akdeniz Üniversitesi var.

Tablo net: DAÜ batıyor..

Eğer birileri birşey yapmazsa filmin sonu belli.

Konu şimdilik yüksek maaşlar ekseninde tartışılmakta.

Ama iş bu kadar dar ve basit değil.

Sorun belli ki çok daha derin ve kapsamlı.

Ve de acil..

Belki de yeni öğretim yılında DAÜ olmayacak.

Abartmıyorum..

Bu kadar vahim bir noktaya gelmiştir konu.

Derhal kurtarma planları hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.

Kısır tartışmalar ve siyasi emeller ekseninden konuyu kurtarmak şart.

Bunu yapacak olan da elbette hükümettir.

Ama ne yazık ki hükümet konuyu ağırdan alıyor.

Hükümetin şu an gündeminde eğitime ilişkin olarak öğretmenler ve Akademi yasasının değiştirilmesi var.

Belli ki yapacaklar ve bize bunu “bakınız reform yaptık” diye sunacaklar.

Bu arada DAÜ meselesi de iyiden dibe vuracak.

Bir kurum daha çöküyor, göçüyor.

Ve ne yazık ki bu sefer batmakta olan bir eğitim kurumu.

Yani sadece ekonomik alanda değil, eğitim-öğretim ve kültür alanından yaralanacağız.

Hem de çok ağır bir şeklde.

DAÜ giderse bu ülkenin geleceğinin önemli bir bölümü de gider..

Herkes bunu kafasına soksun.

Olaya sadece “maaşlar çok yüksek” diyerek bakamayız, bu yolla çözemeyiz.

Ülkesini seven herkese duyurulur...