Bir yaş daha yaşlandım.
Dün doğum günümdü.
Bugünse artık yeni yaşımın ilk günündeyim.
Elli yılın yanına bir eklemiş oldum.
Çok şükür..
Kaç yaşında olursa olsun insanın doğum günü özeldir.
Benim için de öyledir.
İnsan ilk dönemde nasıl kutlayacağına yönelir.
Kutlamalar önemlidir doğum günlerinde.
Ama daha sonraları değişir bu durum.
Kutlamalar ikinci planda kalır ve insan bir gözden geçirme yapar.
Geride kalan seneler çoğaldıkça bu gözden geçirme de uzar, genişler.
Bende de böyle oluyor, oldu.
Geride kalan elli yıla şöyle bir dönüp baktım.
Gözümün ucuyla.
Bu Ada’da tükettiğim ömrümün hızlı bir muhasebesini yaptım.
Gerçekten de Kıbrıs sorunu dediğimiz meret ömrümü tüketmiş.
Ucundan savaşı da görmüş birisi olarak, ne planlar ne müzakereler gördüm, yaşadım.
Hatta bir referanduma bile tanıklık ettim.
Kapalı kapılar açıldı.
Hayatımız değişti.
Ama sonra anladık ki değişen bir şey de olmamış.
Ve bir karar verdim..
Artık Kıbrıs meselesini bu adar kafaya takmayacağım.
O beni düşünsün.
Benim onu bugüne kadar düşündüğüm yeter.
Evet, elli artı bir derken durum bu.
Bakalım ellinin yanına daha ne kadar artı eklemek mümkün olacak.
Yaşayıp göreceğiz...