Allah’a şükürler olsun ki bir Ramazan ayına daha ulaştık.
İnananlar için son derece mübarek günler de başlamış olsun.
Herkesin orucunu Allah kabul etsin.
Ramazan aynı zamanda bayramın da müjdecisidir.
Ramazan ayının sonunda bayrama kavuşacağız.
Konu ne zaman bayram olsa hepimiz aynı duyguyu yaşıyoruzdur.
“nerede o eski bayramlar” duygusu.
Aslında bayramlar değildir değişen, bizler değişmekteyiz.
En azından yaşımız ilerlemekte ve çocukluğumuzdan gittikçe uzaklaşmaktayız.
İşte bu nedenle de hep o eski bayramları özleriz.
Çünkü onlar çok güzeldi.
Çünkü çocukken her şey güzeldi.
Sonra “biz büyüdük ve kirlendi dünya”…
Murathan Mungan’ın dizelerindeki gibi..
“Yenik düşüyor her şey zamana”…
Çocukken daha kalabalıktık.
Ne kadar tuhaftır değil mi..?
Oysa dünya nüfusu her geçen gün daha da artmıyor mu..?
Artıyor..
Ama bizim dünyamız azalıyor.
Kaybediyoruz sevdiklerimizi.
Zaman alıyor onları bizden.
Azalıyoruz gittikçe.
Tükenmek değil, azalmak.
Ve insan gittikçe yalnız kalıyor.
Ailesi değişiyor, çevresi değişiyor.
Ama her şey azalıyor.
İşte bu yüzden çok severiz eski bayramları.
Çok severiz ve özleriz.
Ama biliriz ki bu özlemde kavuşmak asla olmayacak.
Hep konuşacağız..
İşte o kadar…
Şimdi yeni bir Ramazan başladı.
Bir fırsattır aslında Ramazanlar..
Sadece oruç tutarak, namaz kılarak ibadet etmek için değil.
İlişkilerimizi düzenlemek, gerekiyorsa da düzeltmek için güzel bir fırsattır.
Kalp kırmanın soğukluğundan uzaklaşmak için de güzel bir fırsattır.
Bayramı beklemeden barışmaktır kalbini kırdıklarımızla.
Unutmadan, yarını göreceğimizin garantisinin olmadığını.
Henüz daha buralardayken yapalım bunları.
Sevdiklerimizi kucaklayalım.
Bencillikten uzaklaşalım.
Ve ertelemeyelim..
Güzel şeyler ertelenmeyecek kadar değerlidir..
Çok büyük acılar yaşadık..
Gerek pandemide, gerekse hemen sonrasında..
Çok büyük kayıplarımız oldu.
Çok büyük bir acı yaşamaktayız.
Elbette bu acı kolay dinmeyecek.
Belki de asla dinmeyecek..
Umarım felaketlerden uzak bir başlangıç olur hepimiz için bu Mübarek ay...