Devlet yapısında kuvvetler ayrılığı esastır deriz ve bunu Yasama, Yürütme ve Yargı şeklinde üçe ayırırız.
En temel ezberimizden birisidir bu.
Yargı konusunda sıkıntı yok.
Ama yasama konusunda kangren olduk.
Ve bu kangren ne yazık ki yayılmakta.
Yürütme de aynı duruma düştü.
KKTC Cumhuriyet Meclisi ne yazık ki yasa yapamıyor.
Yapmıyor, yaptırılmıyor..
Alt komiteler ağır aksak işliyor.
Sürekli değişen hükümetler, kabinelerde yaşanan değişiklikler temel etken.
Komitelerin ya üye dağılımı değişiyor, ya da üyeler değişiyor.
Bir çok yasa tasarısı da sil baştan oluyor.
Zaten işler ağır aksak, bir de başa dönünce haliyle yeni yasa yapılmıyor.
KKTC’de bugün en büyük sıkıntı bu noktadadır.
Bir çok konuda yasal düzenleme bulunmuyor.
Olan yasaların da çoğu ya eksik ya da günün gerisinde kalmış.
Bazı yasalarda ise tüzükler yok.
Komitelerin ağır aksak yapısına rağmen zaman zaman genel kurula sevk ettiği yasa tasarıları da bu kez genel kurulda takılıyor.
Meclis Genel Kurulu ne yazık ki siyasal anlayış bakımından tükenmiştir.
“Yasama günü nisap hükümetin, muhalefet günü nisap muhalefetin” anlayışı en hafif deyimle bu ülkeye ihanettir.
Evet, altını çizerek tekrar söylüyorum: İHANETTİR...
Bir ülkede yasamanın önünü tıkayarak bundan çıkar beklemek akıl alır bir şey değildir.
“Hükümet oldular madem nisabı da bulsunlar” diyerek dışarıda beklemek, pencereden bakarak durumu izlemek bu ülkeye hizmet olamaz.
Yasamanın önünü tıkamak sadece hükümete zarar vermez.
Ülke insanını da olumsuz etkiler.
Zaten hükümetlerin koltuk sayısı bıçak sırtında.
Bunu siyasi çıkar olarak görmek kabul edilemez.
Seçilen her milletvekilinin birinci görevi meclis çalışmalarına düzenli katılmaktır.
Genel kurulun yasama toplantısına katılırsın.
Yasa tasarısına ilişkin görüşlerini söyler, varsa itirazlarını dile getirirsin.
Günün sonunda hala onaylamadığın bir durumundaysa “hayır” oyu verirsin.
Yasamada yaşanan boşluk yürütmeyi de olumsuz etkilemektedir.
Yürütmedeki olumsuzluklar a doğrudan vatandaşa eziyet olmaktadır.
Eğer bu duruma razıysanız devam edin..
Gün gelir işler değişir.
O zaman da kimsenin şikayet etmeye hakkı olmaz...