AKEL, "Kıbrıs Türkü'nü yok etme" sözü veren yeni nesil terör örgütü AGONİSTİKİ'ye açıktan destek veriyor.
Muhalefet, AKEL'e boyun eğerken, FEDERASYONLA Kıbrıs Türkü'nü Enosis'in mezbahasına götürüyor.
Ne dedim, rahatsız edici düzeyde gerçekçiyimdir,
Ey Kıbrıs Türkü Aç Gözünü !
Kıbrıs'ta etnik temelli mücadelelerin tarihi, özellikle Rum tarafında kurulan örgütlerin ideolojik ve yapısal dönüşümleri ile şekillenmiştir.
EOKA’dan başlayarak ELAM ve son olarak 2025 yılında kurulan AGONİSTİKİ APELEFTEROTİKİ EPANASTATİKİ EPALKSİ adlı yapıya kadar Kıbrıs Rum toplumundaki radikal sağ yapılanmaların tarihsel gelişimi, motivasyonları ve Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumuna bakışları detaylıca ele aldım.
Buyrunuz...
EOKA ve Etnik Sağ Mücadelelerin Başlangıcı
EOKA (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston), Kıbrıs’ta Rum Ortodoks kimliği etrafında şekillenen ilk sağcı militan örgüttür. Kuruluş amacı, adanın Yunanistan’a bağlanması (Enosis) ideali etrafında şekillenmiş ve bu hedef uğruna hem Kıbrıs Türk toplumuna hem de adadaki sol görüşlü Rumlara karşı sert tutumlar sergilemiştir. “Ağona” (kutsal mücadele) ve “Martiras” (şahit/şehit) gibi dini-ideolojik kavramlar üzerinden bir meşruiyet inşa edilmiş, bu kavramlar üzerinden kitlesel mobilizasyon sağlanmıştır.
Bizdeki şehit, onlardaki şahit, KUTSALLARIMIZA SALDIRANLARA DUYRULUR.
EOKA ve AKEL Arasındaki Tarihsel Rekabet
EOKA ile Komünist eğilimli AKEL partisi arasında öteden beri bir karşıtlık mevcuttur. 1960’ların başlarında EOKA, solcuları tehdit olarak görmesine rağmen, dönemin lideri Makarios’un AKEL ile kurduğu denge politikası sayesinde açık çatışmadan kaçınmıştır. Ancak örgütün yapısal kademelerinde AKEL’e yer verilmemiştir. EOKA’nın yeniden örgütlendiği EOKA-B döneminde ise bu ayrım daha keskinleşmiş, sol kesime yönelik açık tehditler ve saldırılar görülmüştür. Bu da Kıbrıs Rum toplumundaki sağ-sol ayrışmasını daha da derinleştirmiştir.
ELAM Kilise Destekli Aşırı Sağ Partinin Doğuşu
2008 yılında kurulan ELAM (Ethniko Laiko Metopo – Milli Halk Hareketi), Yunanistan’daki faşist “Altın Şafak” partisinin Kıbrıs ayağı olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Kilisenin açık desteğiyle güçlenen ELAM, özellikle gençlik kolları vasıtasıyla örgütlenmiş, zaman içinde mecliste temsiliyet kazanmış ve Güney Kıbrıs’ın üçüncü büyük partisi olmuştur. AKEL ile olan gizli düşmanlıkları günümüzde de sürmekteydi, taki AGNOSTİKİ kurulana kadar.
AGONİSTİKİ APELEFTEROTİKİ EPANASTATİKİ EPALKSİ
Yeni Nesil Hibrit Karma Yapılanma Terör Örgütü
2025 yılında kurulduğu ilan edilen AGONİSTİKİ APELEFTEROTİKİ EPANASTATİKİ EPALKSİ adlı yeni nesil terör örgüt, hem sağ hem sol söylemleri bünyesinde barındırmasıyla dikkat çeker.
Bu yapılanma, EOKA ve ELAM gibi tek taraflı ideolojik temellerin aksine, “Agonistiki” (sağ kökenli mücadeleci) ile “Apelefterotiki” (özgürlükçü) ve “Epanastatiki” (devrimci) gibi solcu kavramları harmanlamıştır. Bu stratejik tercih, örgütün hem sağ hem sol kesimlerden destek alarak daha kapsayıcı bir taban oluşturma arzusunu yansıtır.
Amblemlerinde kullandıkları “Fotia ge Tsekkuri” (Ateş ve Balta) ifadesi ise tarihsel bir mesaj barındırır. Bu ifade, 1821 Yunan isyanında kullanılan ve Türklere karşı şiddeti sembolize eden bir slogan olup, örgütün Türk karşıtı kimliğini sembolik düzeyde açıkça ortaya koymaktadır.
Siyasi ve Sosyal Bağlantılar
Rum Devleti ve İstihbaratın (KIP)'in Rolü
Örgütün kuruluşunun ilan edildiği 25 Mart tarihi (1821 rum İsyanı’nın yıldönümü) sembolik bir tercih olarak değerlendirilmelidir. Aynı gün Rum okullarında Türkiye aleyhine sloganlar atılması, akşamında dört şehirde eş zamanlı afişleme ve bildirilerin dağıtılması, operasyonun son derece organize bir yapı tarafından yürütüldüğünü gösterir.
Örgütün duyurularında Kıbrıslı Türkler, Maronitler, Ermeniler ve Latinlerin de mücadeleye davet edilmesi, klasik Rum milliyetçiliğinden çok daha sofistike bir propaganda tekniğinin benimsendiğini gösterir.
Bu gelişmelerin ardından Rum liderliğinin “Kıbrıslı Türkler dahil herkes geleceğe ortak olacak” söylemleri ve Stelyo Vakfı (EOKA finansörü) gibi iki toplumlu barış projelerine destek açıklamaları, örgütün arkasında Rum yönetiminin ve istihbarat mekanizmalarının bulunduğuna dair ciddi göstergelerdir.
Kıbrıslı Türk Toplumu Üzerindeki Etkiler ve Zamanlamanın Manidar Olması
Bu örgütsel gelişmelerle eş zamanlı olarak KKTC’de türban krizi (turnusol kağıdımız) patlamış, kamuoyu ikiye bölünmüş ve sağ cephede çözülmeler yaşanmıştır.
Ancak Başpiskopos’un federalist söylemle çelişen çıkışıyla Rum tarafındaki stratejik birlik görüntüsü de sarsılmıştır.
Bu gelişmeler, Türk tarafındaki savunma reflekslerini tetiklemiş ve iç bütünlük yeniden güçlenmeye başlayacaktır.
Bu da söz konusu yeni örgütlenmenin toplum mühendisliği yönünden beklenen etkiyi tam anlamıyla sağlayamadığını gösterir.
Kıbrıs Rum toplumunda etnik sağ örgütlenmeler, tarih boyunca yalnızca Türk karşıtlığı üzerinden değil, aynı zamanda Rum iç siyasetine hâkimiyet arzusuyla da şekillenmiştir.
EOKA ile başlayan süreç, ELAM ve AGONİSTİKİ gibi daha sofistike yapılanmalarla devam etmekte, özellikle gençlik ve toplumsal hareketler üzerinden yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Son örgütlenme örneği, sağ ve sol kavramların taktiksel harmanlanmasıyla yeni bir KUŞATMA BİÇİMİ oluşturmuştur.
Ancak bu gelişmeler, Türkiye ve KKTC için sadece güvenlik değil, aynı zamanda sosyo-politik strateji açısından da dikkatle analiz edilmesi gereken bir tehdittir.
Kıbrıs'ta FEDERASYON, artık barışın değil, statükonun maskesidir. Rum tarafının hem aşırı sağ hem de sözde sol yapılanmalarıyla yürüttüğü çift yönlü kuşatma siyaseti, FEDERASYON adı altında Türk varlığını eritmeye yönelik organize bir tehdide dönüşmüştür. “İki toplumun eşit ortaklığı” söylemi, arka plandaki etnik tahakküm arzularını gizlemekten öteye geçememektedir.
EOKA’dan ELAM’a, en son AGONİSTİKİ’ye kadar uzanan örgütsel süreklilik; federasyon vaatlerinin arkasındaki gerçek niyeti, yani Kıbrıs Türk halkını azınlık statüsüne mahkûm etme planını açıkça ifşa etmektedir. Kıbrıs’ta federasyon artık bir çözüm değil, bir aldatmacadır.
Allah'a emanet olun.