Ben size ne dedim kıymetli halkım, dört bir yandan saldırı altındayız dedim, bu türban konusu "TÜRBAN" konusu değildir dedim.

DÖRT BİR YANDAN DERKEN, GERÇEKTEN DÖRT BİR YANI KASTEDİYORUM.

AMAÇ NEDİR ?

KIBRIS TÜRKÜ'NÜN VAROLUŞ DİRENCİNİ KIRMAKTIR.

“Geçici Azınlık” Söylemi, Bir Psikolojik Savaş Taktiğidir."

Bu söylem,

Tarihi manipüle eder,

Hukuki gerçekleri yok sayar,

Psikolojik üstünlük kurmayı hedefler,

Kıbrıs Türkü'nün Egemenliğini aşındırmayı amaçlar.

Azınlık Değil, Kurucu Halk ve Rum Kilisesinin Tehlikeli Söylemi,

Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin ve ona paralel siyasal çevrelerin Kıbrıs Türk halkına yönelik temel iddiası, “geçici azınlık” söylemiyle şekillenir. Bu anlayış, sadece tarihsel bir yanılgı değil, aynı zamanda bilinçli bir siyasi araç ve asimilasyon stratejisidir.

Tarihsel Zemin, Misafir Değiliz,

1571’den bu yana Kıbrıs Türk halkı adanın asli unsurlarından biridir. Buna rağmen, kilise retoriği Türkleri “sonradan gelen”, “fetih kalıntısı” ve “kültürel tehdit” olarak kodlar. Bu, Enosis ideali doğrultusunda kurulan söylemin bir devamıdır.

Hukuki Gerçek, Eşit Ortaklık Statüsü,

1960 Anayasası, Türkleri azınlık değil kurucu eşit ortak olarak tanımlar. Veto hakkı, yönetimde temsil ve uluslararası garantiler, bu eşitliğin somut göstergeleridir. Ancak kilise ve Rum resmi söylemi bu hukuki temeli yok sayarak Türk toplumunu yalnızlaştırmaya çalışır.

Siyasi Amaç, Eşitliği Çökertmek,

Azınlıklaştırma söylemi, Rum tarafının uluslararası platformlarda KKTC’nin meşruiyetini zayıflatmak için kullandığı bir araçtır. Bu stratejiyle, Türk varlığının meşru siyasi temsili değil, kültürel bir hoşgörü meselesi gibi gösterilmesi hedeflenir.

İdeolojik Arka Plan, Dini ve Etnik Üstünlük,

Kilisenin bakışında Türk kimliği, Helenizme karşı “öteki”dir. Kıbrıs Türkleri sadece rakip değil, aynı zamanda “toprak temizliği yapılması gereken” bir unsur gibi konumlanır. Son olarak bugün 2025 Nisan’da Başpiskopos Yeorgios’un “Türkleri Kıbrıs’tan kovmalıyız” çağrısı, bu zihniyetin güncel ifadesidir.

Stratejik Tehlike, Sessiz Kalırsak Azınlıklaştırılırız ve Yokoluruz,

Bu söylem karşısında sessiz kalmak, KIBRIS TÜRKÜ'nün egemenlik iddiasını içten çürütür. Uluslararası alanda kurucu halk statüsünün sürekli vurgulanması, sadece siyasi değil, varoluşsal bir zorunluluktur.

Rum kilisesinin Kıbrıs Türkleri'ni geçici azınlık gibi görmesi, tarihsel bir yanlışın ötesinde, bir siyasi silah olarak kullanılmaktadır.

Buna karşılık, KKTC halkı, sadece bu adada yaşayan bir topluluk değil; egemenliğini defalarca bedel ödeyerek kazanmış kurucu bir halktır.

Haydi !

Anavatana Karşı, Girişimde Bulunan CTP'nin başını çektiği Sendika Ağaları,

Kiliseye Karşı, Rum Kilisesinin ve Başkanlık Sarayının Önünde Hep Beraber Eyleme...

Zaten Karma Evliliklerden Doğan Çocuklarımız da Kimlik Alamıyor,

Onu da Beraberce Haykıralım, Yeorgios "GO TO ATHENS"

NE OLDU DÜŞÜNCESİ BİLE KORKUTTU MU...