KÜRESEL PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ
Enerji kaynakları bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminin en temel ve sürükleyici gereksinimlerinden biridir. Bu bakımdan, “Enerji Güvenliği”, ekonomik güvenliğin ve ulusal güvenliğin yaşamsal unsurlarındandır.
Enerji kaynakları, toplumsal yaşamlarımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan hemen hemen tüm süreçler için vazgeçilmez bir girdi olup; sanayi, ulaştırma, konut ve ticarethane alt sektörlerinde kullanılmaktadır. Bugün dünyada tüketilen enerki kaynakları çok sayıda enerji kaynağından elde edilirken; petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil kaynaklar, bu kaynakların yaklaşık %84’ünü oluşturmaktadır.
Petrol, özellikle ulaştırma sektörünün temel enerji kaynağı olarak, dünya birincil enerji kaynağı tüketimi içinde en büyük paya sahiptir. Petrolü takip eden doğal gaz ve kömür ise büyük ölçüde elektrik üretiminde kullanılmaktadır. 2021 yılı verileri itibarıyla petrol, dünya enerji talebinin %33,1’ini, doğal gaz ise %24,2’sini karşılamıştır. Bugüne kadar, çeşitli uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından (IEA, EIA, BP, ExxonMobil vb.) yapılan çeşitli projeksiyonlara göre, petrol ve doğal gazın birincil enerji tüketimi içindeki büyük paylarını uzun dönemde de koruyacakları öngörülmektedir.
Uzun dönemli enerji kaynakları projeksiyonları değerlendirildiğinde, OECD dışı ülkelerin tüketimlerindeki artış dikkat çekmektedir. 2020 yılından 2040 yılına kadar geçecek sürede, enerji talebi yaklaşık 1,5 katına çıkması öngörülen Asya Pasifik bölgesi, küresel talep artışında öne çıkmaktadır. 2020-2040 döneminde küresel enerji kaynakları talep artışının yaklaşık üçte ikisinin Asya Pasifik bölgesinden gelmesi beklenmektedir. Asya Pasifik bölgesindeki enerji talep artışı lokomotif ülkelerinin Çin ve Hindistan olmaya devam etmesi beklenmektedir. 2040 yılına gelindiğinde, daha çok ulaşım ve taşıma sektörü tarafından talep edilen petrolün, enerji kaynakları içerisindeki kullanım oranının ise %3-4 oranında düşmesi beklenmektedir.
KÜRESEL PETROL SEKTÖRÜ
Küresel Petrol Rezervleri BP, 2020 haziran tarihli raporuna göre, 2019 yılı dünya petrol rezervi, 1,73 trilyon varil olarak açıklanmıştır. Küresel petrol rezervi 2018 yılına göre, %0,1 azalmıştır. 2019’da, Venezuela %17,5’lik payı ile en çok petrol rezervine sahip ülke; Orta Doğu da %48,1 oranıyla en çok petrol rezervine sahip bölge olmaya devam etmiştir. 2018 ile 2019 arasında geçen sürede toplam petrol rezervinde kayda değer bir artış görülen hiçbir bölge olmamıştır. Küresel petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri genel olarak süper basen olarak adlandırılan bölgelerde yoğunlaşmaya devam etmektedir. Bu kapsamda Orta Doğu’da Central Arabia, Zagros; Avrasya bölgesinde Güney Hazar ve Timan Pechora, Kuzey Amerika’da Appalachian ve Permian dikkati çeken ve önemini artıran bölgelerdir. Küresel petrol rezervlerine bölgesel bazda bakıldığında; Orta Doğu’yu %18,7’lik rezerv miktarı ile Orta ve Güney Amerika ve sonrasında %14,1’lik rezerv miktarı ile Kuzey Amerika takip etmektedir. Avrasya %8,4, Afrika %7,2, Asya Pasifik %2,6 ve Avrupa %0,8’lik rezerv payına sahiptir.
Küresel Petrol Rezervlerinin Ömrü
“Petrol Rezerv Ömrü” mevcut teknolojilerle ekonomik olarak üretilebilen ispatlanmış rezervlerin, mevcut üretime bölünmesiyle (Rezerv/Üretim) elde edilen bir değerdir. Dünya petrol rezerv miktarı, teknolojik gelişmeler ile birlikte sürekli yükselmektedir. 2020 yılında, dünya ham petrol rezerv miktarı 1,73 trilyon varil, ham petrol üretimi de 95,2 milyon varil olarak kaydedilirken, 2021 yılı sonunda petrol için küresel rezerv ömrü yaklaşık olarak 50 yıl olarak hesaplanmaktadır. Rezerv miktarında Orta Doğu birinci sırada yer alırken, rezerv ömrü bölgesel olarak değerlendirildiğinde, 144 yıl ile Orta ve Güney Amerika ön plana çıkmaktadır.
Yukarıdaki genel tanım doğrultusunda ortaya konulan 50 yıllık “petrol rezerv ömrü” ifadesinde, söz konusu “ömür” bugün için ispatlanmış olan rezervlerin, mevcut teknolojilerle ekonomik olarak üretimi esas alınarak hesaplanmıştır. Oysa yeni keşiflerle yeni rezervlerin devreye girmesi, gelişen teknoloji sayesinde daha ekonomik olarak üretilebilecek mevcut rezervler (örneğin; ikincil ve üçüncül üretim yöntemleri, vb.), kömürden ve gazdan sıvı yakıt elde edilmesi gibi yöntemlerle bu ömrün talebe de bağlı olarak değişebileceği dikkate alınmalıdır. IEA verilerine göre, küresel petrol kaynaklarının dağılımı, bölgelere ve teknolojik gelişmelere göre değişkenlik göstermektedir.
Küresel Petrol Üretimi 2020 yılında, 95,3 milyon varil/günde olarak kaydedilen petrol üretimi, 2021 yılında, %0,1 azalarak 95,2 milyon v/g’ye düşmüştür. Toplam üretimin %31,9’luk bölümü, Orta Doğu’da gerçekleşmiştir. 2019 yılında %11 oranında üretim artışı gösteren ABD’nin performansı dikkat çekerken, dünyanın en büyük üreticilerinden Suudi Arabistan’da %3,5’lik üretim düşüşü gözlenmiştir.
IEA’nın, “World Energy Outlook (WEO) 2020” raporuna göre, petrol üretiminin küresel çapta 2019- 2025 arasındaki dönemde 2,1 milyon varil artması ve bu artışın en büyük kaynağının Kuzey Amerika bölgesi olması beklenmektedir. Küresel petrol arzının 2040 yılına kadar artmaya devam edeceği ve 2040 yılında 104,1 milyon v/g seviyesine ulaşacağı öngörülmektedir. Küresel petrol üretim maliyetleri incelendiğinde, 2040 yılına kadar yeni yatırım sonucu üretime alınan bir varil petrolün maliyetinin genel olarak 20-60 $/v arasında seyreden bir bantta gerçekleşeceği öngörülmektedir. 2021 yılı başında yayımlanan IHS Markit raporuna göre, Orta Doğu’da yeni üretime alınacak kaynaklar, diğerleri arasında görece düşük üretim maliyetine sahiptir.
Küresel Petrol Arama ve Üretim Sektörü Yatırımları
Küresel petrol arama ve üretim sektörü yatırımları 2020 yılında ortaya çıkan pandemi kaynaklı şirketlerin düşük petrol fiyatlarının hakim olduğu olumsuz piyasa koşullarına bağlı olarak yatırımlarını kısma yoluna gitmeleri sebebiyle 269 milyar $ seviyesinde kalmıştır. Yatırımların 2021 yılında da yatay seyretmesi ve sonrasında, küresel talep toparlanması ve petrol fiyatlarına bağlı olarak kademeli olarak yükselmesi beklenmektedir. Rystad Energy, uzun vadede küresel petrol arama ve üretim sektörüne yapılan yatırımların 2014 yılı seviyelerine dönmeyeceğini, 2040 yılında yaklaşık 450 milyar $ seviyesine yaklaşacağını tahmin etmektedir.
Küresel Petrol Tüketimi
2019 yılında, 97,3 milyon v/g olarak kaydedilen küresel petrol tüketimi, 2020 yılında %0,9’luk bir artışla 98,3 milyon v/g seviyesine ulaşmıştır. 2020 yılında, bölgeler bazında en önemli artışlar, Asya Pasifik, Afrika, Orta Doğu ve Avrasya bölgelerinde görülmüştür.
2020 – 2030 döneminde ise petrol talebinin küresel düzeyde 106,8 milyon v/g seviyesine yükselmesi beklenmektedir. 2020-2030 döneminde 4,6 milyon v/g talep artışı ile Asya Pasifik bölgesinin petrol talebinin en fazla artacağı bölge olması, Afrika’nın 1,3 milyon v/g’lik talep artışı ile Asya Pasifik bölgesini takip etmesi beklenmektedir.
2020 yılında, 71,15 milyon v/g olarak gerçekleşen bölgeler arası ham petrol ve petrol ürünü ticareti, 2021 yılında, %0,3 azalarak 70,93 milyon v/g olarak kaydedilmiştir. Bölgeler arası petrol ticaret rakamları incelendiğinde; en fazla ham petrol ithal eden bölge Avrupa olurken, en fazla ham petrol ihracatı yapan ülke Suudi Arabistan olarak kaydedilmiştir. Avrupa’nın en fazla ham petrol ithal ettiği ülke Rusya, Suudi Arabistan’ın en fazla ham petrol ihraç ettiği ülke Çin olmuştur.
Bazı ülke ve bölgelere göre ham petrol ve petrol ürünü ihracat ve ithalatları ise 2020 ve 2021 yılları içinde ham petrol ve petrol ürünü ihracatları bir önceki seneye kıyasla yükselirken, ithalat kısmında aynı süre için ham petrol kaleminde bir azalma meydana gelmiş, petrol ürünü ithalatı ise yükselmiştir. Çin’de ise 2021 yılında bir önceki seneye göre ham petrol ithalatı yükselirken, petrol ürünü ithalatı düşmüştür
KÜRESEL PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ
Cemal Aslan
Yorumlar