Geçtiğimiz günlerde Lefkoşa’daki Eski Ercan Havalimanı’nda düzenlenen ve yüzbinleri bir araya getiren TEKNOFEST KKTC, sadece bir festival değil; bir vizyonun, bir ruhun ve bir umudun sahaya yansımasıydı. Türkiye’de başlayan Milli Teknoloji Hamlesi’nin etkisi artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de taşındı ve burada adeta tarih yazıldı. Binlerce insanın aynı hedef için bir araya geldiği, gençlerin hayallerini gerçekleştirmek için kıyasıya yarıştığı bu büyük organizasyon, KKTC için yepyeni bir sayfa açtı.

Bu topraklarda belki de ilk kez teknolojiye dair bu denli büyük ve kapsamlı bir festival düzenlendi. Bilim meraklıları, genç mucitler, çocuklar, aileler… Her yaştan insanın heyecanla katıldığı TEKNOFEST, dört gün boyunca yalnızca etkinlik alanında değil, adeta tüm adada hissedildi. Sadece yarışmalarla sınırlı kalmadı; semalarda gururla süzülen SOLOTÜRK, Türk Yıldızları, Akıncı ve TB2 gibi hava araçlarıyla milli teknolojimizin gövde gösterisine dönüştü.

Ben şahsen bu festivali yalnızca bir izleyici gözüyle değil, bir Kıbrıslı olarak kalbimle takip ettim. O sahnelerdeki enerji, yarışma çadırlarındaki azim, atölyelerdeki üretkenlik bana şunu bir kez daha gösterdi: KKTC, sadece turizmle değil, teknolojiyle de anılmayı hak ediyor. Bizim gençlerimiz de yapabilir, başarabilir. Yeter ki fırsat verilsin, yeter ki doğru zemin oluşturulsun.

Bu nedenle TEKNOFEST’in KKTC’ye taşınmış olması sadece bir organizasyon değil, bir zihniyet devriminin de başlangıcıdır. Gençlerin üretme, keşfetme ve dünyayla yarışma cesareti kazandığı bu alanlar, geleceğimizi şekillendirecek. Eski Ercan Havalimanı, artık sadece iniş kalkışların yapıldığı bir terminal değil; bilim ve teknolojinin konuştuğu, umutların filizlendiği bir merkez oldu.

Ve şimdi en büyük temennim şu: Bu bir ilk olmasın. Eski Ercan, sadece TEKNOFEST için değil; yıl boyunca düzenlenecek fuarlar, festivaller, bilim şenlikleri ve kültürel etkinlikler için de yaşayan bir alan haline gelsin. KKTC, potansiyeli olan bir ülke ve bu potansiyeli en doğru şekilde değerlendirmek bizim elimizde. Bu tür organizasyonlarla ülkemizi sadece tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda kendi çocuklarımıza “Sen de yapabilirsin” mesajını veririz.

TEKNOFEST’in arkasında büyük bir emek, büyük bir vizyon vardı. Bu vizyonu KKTC’ye taşıyan herkese, başta Selçuk Bayraktar olmak üzere tüm T3 Vakfı ailesine, devlet yetkililerine, gönüllülere ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Çünkü sizler sayesinde bu ada artık geleceğe daha umutla bakıyor.

Unutmayalım: Gelecek, hayal edenlerin değil; hayal edip harekete geçenlerin olacak. KKTC için TEKNOFEST bir başlangıçtı. Şimdi bu ışığı söndürmeden daha ileriye taşıma zamanı.